Gönderen Konu: SAMSUN  (Okunma sayısı 551 defa)Konuyu Okumus Olanlar

[EN] [PL] [ES] [PT] [IT] [DE] [FR] [NL] [TR] [SR] [AR] [RU]

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

    k@rcicegi

  • Kişisel İleti Gönder (Çevrimdışı)
  • Default Avatar
  • *
  • Kayıt Tarihi
    27 Oca 2016 20:38:44
  • Ileti Sayisi: 653
  • Konu Sayisi 250
  • Alinan Begeni 41
  • Bayan
    • Nerden: ADANA
  • Memleket: TÜRkiyE
Türkiye'nin bir ili ve en kalabalik on altinci sehri. Karadeniz Bölgesi'nin Orta Karadeniz Bölümü'nde yer alir ve bölgenin en kalabalik sehridir.[2] On yedi ilçenin bulundusu Samsun'un genel yönetimi Samsun Büyükiehir Belediyesi ve valilik tarafindan saglanmaktadir.[3][4] Kuzeyinde Karadeniz, dogusunda Ordu, güneyinde Tokat ve Amasya, batIsinda ise Çorum ve Sinop illeri ile çevrilidir.[5]

Karadeniz Bölgesi'nin Egitim, saglik, sanayi, ticaret, ulasim ve ekonomi açilarindan en gelismis sehri olan Samsun kalkinmada birinci derecede öncelikli yörelerden[6] olup "Karadeniz'in BAskenti" ve "Atatürk'ün sehri" olarak tanitilmaktadir.[7][8] Karayollariyla Karadeniz Bölgesi'ni Iç Anadolu Bölgesi ve Dogu Anadolu Bölgesi'ne baglayan Samsun ayni zamanda bir liman sehridir ve genis hinterlandi ile bir lojistik merkezidir.[9]

Yerlegim geçmigi MÖ 60000 yilina dek uzanan[10] Samsun'a yerlegen ilk topluluk MÖ 5000-3500 arasinda buraya gelen KAskalardir.[11] KAskalarin ardindan Hitit ve Amazon dönemlerini yasayan sehir MÖ 1182 ile MÖ 546 yillari arasinda sürekli el degistirmis ve bu yildan itibaren Pers hakimiyetine girmistir.[12] Perslerin ardindan Pontus, Roma, Bizans esemenligi gören Samsun bunlarin ardindan bir Ceneviz kolonisi haline gelmistir.[13] Bu dönemde Danismendliler Beyligi tarafindan kusatilan Samsun alinamamis ve sehrin hemen yanina "Müslüman Samsun" adiyla yeni bir sehir kurulMustur.[14] I. Mehmed dönemine dek iki Samsun sehri de varligini sürdürmüs, bu dönemde her iki sehir de Osmanli Devleti topraklarina katilarak birlestirilmistir.[15] 1422-1428 yillari arasinda Osmanli hakimiyetinden çikan[16] Samsun tekrar Osmanli topragi olMus ve 1923 yilinda Türkiye Cumhuriyetinin ilanina dek bu durumunu sürdürmüstür.

Türkiye'nin kurulmasina dek uzanan ve 19 MayIs 1919'da Mustafa Kemal'in Samsun'a çikisiyla baglayan sürecin baglangiç duragi olmasi nedeniyle özel bir konumu bulunan Samsun "19 MayIs Kenti" olarak anilmakta[17][18] ve 19 MayIs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayrami'na ev sahipligi yapmaktadir.[19] Ayrica 1938 yilinda resmî bayram ilan edilen 19 MayIs günü 1926 yilindan beri Samsun'da "Gazi Günü" adiyla kutlanmaktaydi.[20] Mustafa Kemal Atatürk de 19 MayIs'a verdigi önemi o günü dogum günü olarak kabul ederek göstermistirsehir, Strabon'un aktardigina göre Hititler döneminde Eneti adini tasimaktaydi.[22] MÖ yaklagik 670 yilinda ise Miletlilerin geldigi bölgeye Priea adi verilmistir.[14] Yapilan arkeolojik kazilarda bu döneme ait bir tarafinda puhu bir tarafinda da Priea yazisi bulunan sikkeler bulunMustur.[23] Daha sonralari ne kogullarda oldusu bilinmemekle birlikte sehir Αμισός (ΑΜΙΣΟΣ) yani Amisos adini almistir.[14] Bu ismin Grekçeden geldigi ileri sürülse de kelimenin aslinin Anadolu menieli Palaca oldusu ve Hamis (ya da Hamist) kökenine dayandigi düsünülmektedir.[24][25] Pontus Kralligi ve Roma dönemlerinde ismini koruyan sehir (kimi kaynaklarda Gnaeus Pompeius Magnus tarafindan Pompeiopolis adi verildigi savunulmaktadir[26]), Bizans imparatorlusu tarafindan Aminsos olarak adlandgrilsa da[27] Amisos adi yaygin olarak kullanilmaya devam etmistir.[24][28] Grekçede omega yerine omikron ile yazilan sehrin ismi iki harf arasindaki benzerlikler nedeniyle Latin alfabesine çeviride Amisus seklinde de okunabildiginden dönemin Roma kaynaklarinda hem Amisos hem de Amisus seklinde kullanimlara rastlanmaktadir


Ismin Türkçe oldusunu savunan görüse göre ise isim Osmanli Türkçesindeki köpek anlamina gelen kelimeden türemistir.[40] Kamûs Türkî'de yaziligi صكسون yani s[a]nsun olarak gösterilen kelimenin anlami iri köpek olarak verilmektedir.[41] Yine Kamûs Türkî'de bulunan صكسونجو yani s[a]nsuncu ise kavga köpeklerini idare eden askerî birim anlamina gelmektedir.[42] Joseph von Hammer-Purgstall'in Devlet-i Osmâniye Tarihi eserinde ise II. Bayezid döneminde Osmanli ordusunda zasarcilar gibi samsuncular adiyla bir avlanma birimi bulundusu yazmaktadir.[40] Ayrica I. Süleyman döneminde Istanbul'da Samsun hane mesiresi adinda bir mesire yeri oldusu da bilinmektedir.[43] Fakat Samsun ile s[a]nsun, samsuncular ya da Samsun hane mesiresi arasinda bir bas oldusu ve ismin buradan türedigine dair bir kanit bulunmamaktadir


Amazonlarin hangi tarihte Samsun çevresine yerlestikleri bilinmemektedir. Sadece kadinlardan olusan bir topluluk olan Amazonlar bahçivanligi, biniciligi ve savasçiligi biliyorlardi. Platon ve Sokrates'in aktardiklarina göre zamanla bati Anadolu'ya dogru yayilmis ve Atina önlerine kadar gelmislerdir.[52] Herodot'un aktardiklarina göre Atina'dan dönmekte iken Amazon gemilerinin erkek gemicileri Atinalilar tarafindan öldürülmüs, gemiciligi bilmeyen Amazonlar kaçarken açik denizde ölmüs ve ülkeleri de yerli kavimler tarafindan isgal edilmistir.[53][54]

Kolonilestirme dönemi[degistir | kaynagi degistir]
Kent, MÖ yaklagik 1182'de Hitit imparatorlusunun çöküsünü takiben Frigler tarafindan ele geçirilmis ve tahrip edilmistir.[55][45] Ayni dönemde Kimmerler de Dogu Karadeniz'de yer alan kentleri yakip yikmislardir.[27] Lidya Krali Giges Kimmerleri yenilgiye uiratip bölgeden kovMustur fakat bu dönemde Samsun harabe haline dönmüstür. Bunun üzerine eski kentin güneybatIsina yeni bir yerlegim kurulMustur fakat kimler tarafindan ne zaman kuruldusu bilinmemektedir.[12] MÖ 562 yilinda Miletli denizciler ve göçmenler sehre yerlesmis ve bir koloni kurmuslardir.[56] MÖ 546'da ise Lidya Krali Krezüs ile Ahamenis imparatoru II. Kiros arasinda geçen savas sonrasi sehir Pers hakimiyetine girmistir.[12]


Pontus hakimiyeti dönemi[degistir | kaynagi degistir]
III. Aleksandros'un ölümüyle birlikte zayiflayan ve parçalanan Makedonya'dan basimsizligini ilan eden bölgelerden biri de I. Mitridat Ktistes liderliginde Pontus Kralligi olMus, Samsun da kralligin topraklari içerisinde yer almistir. Kral olduktan sonra önemli atilimlar yapan ve Kirsm'a kadar krallik topraklarini genisleten VI. Mitridat, MÖ 85 yilinda Roma Cumhuriyetine saldirmis, savas yirmi bes yil sürmüstür. VI. Mitridat bu dönemde taninmis Romali generallerden Lucius Cornelius Sulla, Lucius Licinius Lucullus ve Gnaeus Pompeius Magnus'a kasi zaferler kazanmistir. MÖ 63 yilinda Lucullus lejyonlariyla Samsun, Sinop ve Trabzon'u ele geçirmis, Pompeius ise VI. Mitridat üzerine yürümüs ve kesin bir zafer kazanmistir.[28] oglunun kral naibi oldusu Kirsm'a kaçan VI. Mitridat oglu tarafindan ihanete uiramis, zehir içerek intihar etmek istediyse de zehire olan basi?ikligi sebebiyle ölmemistir.[57][28] Bunun üzerine kendi istegiyle sadik bir askeri tarafindan hançerlenerek öldürülmüstür.[57]



Jül Sezar'in suikaste uiramasinin ardindan kurulan ikinci triumvirlik döneminde Sezar karisti olan Marcus Antonius tarafindan Sezar'a bagliligi halen devam eden Samsun'a Straton adinda zalim bir komutan vali olarak atanmistir.[28] Aktium Muharebesi'nde Antonius'un yasadigi hezimet ve intiharindan sonra ilk Roma imparatoru olarak tahta çikan Sezar'in yegeni ve evlatligi[60] Caesar Divi Filius Augustus tarafindan Samsun'a eski durumu iade edilmis ve tekrar serbest sehir olarak tanimlanmistir.[28] Önceleri Bitinya eyaletine bagli olan sehir sonralari Galatya eyaletine baglanmistir.[28] 111-113 yillari arasinda Samsun valisi olan olan Pline'in imparator Trajan'a yazdigi mektuptan sehrin yerel bir meclis tarafindan kendi yasalariyla yönetildigi ögrenilmektedir.[28] Fakat bAskent Roma'dan gelen emirler ne olursa olsun yerine getirilmek zorundaydi. 2. yüzyilin sonlarindan itibaren sehir özel durumunu yavas yavas kaybetmis ve merkezî yönetime daha bagli bir yönetim anlayIsi hakim olmaya baglamistir.[28]

Bizans dönemi[degistir | kaynagi degistir]
Roma imparatorlusunun 395'te bölünmesiyle birlikte dogu topraklarina hükmeden Bizans imparatorlusunun hakimiyet bölgesinde kalan Samsun önceleri Helenopontus eyaletine, I. Justinianos dönemiyle birlikte de Armeniak bölgesine baglanmistir.[61][62] Ayrica sehir bir piskoposluk merkezi haline getirilmistir.[63]

Bir ara Mutasim'in emriyle 863 yilinda Malatya Emiri Ömer bin Abdullah sehri ele geçirilip yagmalasa da sehir tekrar Bizans hakimiyetine girmistir.[64][63] sehir 14. yüzyilin ilk çeyreginden itibaren Ceneviz Cumhuriyeti esemenligine geçse de bu durum savagla degil Bizans'in Ceneviz ile yaptigi anlagmalar sonucu kentin bogaltilmasiyla gerçeklesmistir. Bu dönemde kent bir ticaret kolonisi olarak yasamaya devam etmistir.

Türk esemenliginde Samsun[degistir | kaynagi degistir]
Selçuklu dönemi[degistir | kaynagi degistir]

Samsun Kalesi'nin tek fotografi.
Malazgirt Meydan Muharebesi sonrasinda Anadolu'ya gisi yapan Türk ailelerinden olan Danismendliler Orta Karadeniz'e dogru akinlar yapmaya baglamislar[65] ve Samsun'u da kusatarak Danismendliler Beyligine dahil etmek isteseler de bagarIsiz olmuslardir. Bunun üzerine Melik Gazi mevcut kentin yanina yeni bir yerlegim daha kurMus ve iki Samsun meydana gelmistir.[14] Müslüman halk arasinda eski kente "gavur Samsun", yeni kente ise "Müslüman Samsun" denmekteydi.[66][67] Samsun Kalesi'ni inia eden Danismendlilerin tahkim ettigi Samsun[68], II. kilIç Arslan'in son dönemlerinde Anadolu Selçuklu Devleti himayesine girmistir.[69]

1204'te Latin imparatorlusunun kurulmasini takiben Konstantinopolis'ten kaçan Bizans soylularindan I. Aleksios Komnenos doguda Trabzon imparatorlusunu, I. Teodor Laskaris ise batida ?znik imparatorlusunu kurMustur. Kalan yerlerde ise Anadolu Selçuklu Devleti hakimiyeti devam etmekteydi. Bu dönemde eski Samsun'da Sava isminde Bizansli eski bir vali bulunuyordu[70] ve Ceneviz adina sehri idare ediyordu. I. Aleksios Komnenos her iki Samsun'u da fethetmesi için kardegi David Komnenos'u göndermis, bunun üzerinde Müslümanlar da Anadolu Selçuklu sultanindan yardim istemislerdir.[71][72] 1206 yilinda I. G?yaseddin Keyhüsrev Trabzon üzerine sefere çikmistir.[68] 1228 yilinda I. Andronikos Samsun ve Sinop limanlarini yagmalasa da I. Alâeddin Keykubad sefere çikarak bölgede otoriteyi tekrar saglamistir.[73][74]

Anadolu beylikleri dönemi[degistir | kaynagi degistir]
Bir hafta sürdükten sonra 3 Temmuz 1243'te sonlanan Kösedag Muharebesi sonucunda Mo?ol imparatorlusuna bagli bir devlet haline gelen Anadolu Selçuklu Devleti II. izzeddin Keykavus, IV. kilIç Arslan ve II. Alâeddin Keykubad'in üçlü yönetimiyle yönetilmeye baglamistir. Samsun II. Alâeddin Keykubad'in yönetim bölgesi içerisinde yer almis, onun ölümünden sonra ise bölge IV. kilIç Arslan'a kalmistir.[68] 1260 yilinda Trabzon imparatorlusu tarafindan isgal edilen kent 1296'da Pervaneogullari Beyi Muineddin Mesud tarafindan yagmalanmis ve ele geçirilmistir.[68] Bu sirada Muineddin Mesud Cenevizliler tarafindan kaçgrilmis, sehrin yönetimi ise Mo?ollar tarafindan gönderilen Mücireddin Emir sah'a geçmistir.[68] Eski sehir ise hala Cenevizlilerin kontrolündeydi. Bu dönemde Trabzon'a alternatif önemli bir ticaret limani olmaya baglamis ve hem Anadolu hem de Mezopotamya kervan yollari için önemli bir çikis kapisi alternatifi olMustur.[75]

14. yüzyilin ortalarinda Eretna Beyligine geçen Samsun Alaeddin Eretna'nin ölümünden sonra Canik beylikleri arasinda sik sik el degistirmistir.[66] 1395 yilinda Candarogullari Beyliginin elinde bulunan Samsun kIsa bir süreligine Osmanli Devleti hakimiyetine girse de daha sonra Kubadogullari Emirligi tarafindan ele geçirilmistir.[68] 1398 yilinda I. Bayezid, Kubadogullari üzerine yürümüs ve Samsun'u Osmanli topraklarina katmis, Bulgar çarinin oglu Iskender'i vali tayin etmistir.[76] Hristiyanlarin bulundusu eski Samsun'a ise Ceneviz ile basi içerisinde bulunulmasi nedeniyle dokunulmamistir.[77]

1402'de I. Bayezid'in Ankara Savagi'nda Timur'a yenilmesi sonrasi Fetret Devri'ne giren Osmanli Devletinin zayifligindan yararlanan Kubadogullari tekrar Samsun'da hakimiyet kurmuslardir.[16] Timur'un atamasiyla[78][79] Amasya çevresinde emirligini ilan eden[80] Mehmed Çelebi'yi tanimayan Kubadoglu Ali Bey, Taceddinogullari Beyligi üzerine yürüyerek Niksar'i kusatmistir. Mehmed Çelebi ise Amasya'dan gelerek Kubadoglu Ali Bey'i bozguna uiratmis ve Tasanoglu Ahmed Bey'i Samsun valisi olarak atamistir.[81] 1414 yilina kadar Osmanli himayesindeki Tasanogullari Beyligi tarafindan yönetilen Samsun, Kubadoglu Ali Bey'in oglu Kubadoglu Cüneyd Bey tarafindan kusatilmis ve ele geçirilmistir.[82][83] Kubadoglu Cüneyd Bey daha sonra Osmanli paDisahindan af dilemis, bunun üzerine vali olarak makaminda Birakilmistir.[81] Kastamonu Emiri Celaleddin Bayezid'in oglu Candarogullari Beyi hizir Bey, Kubadoglu Cüneyd Bey'i öldürterek Samsun'u isgal etmis[84], daha önce çelebi saniyla anilan fakat paDisah olunca I. Mehmed adiyla tahta oturan Osmanli paDisahi bölgenin tamamen devlete baglanmasi için Biçeroglu Hamza Bey'i görevlendirmistir.[16] Eski Samsun'a saldiran Biçeroglu Hamza Bey, Cenevizlilerin kaleyi atege verip kaçmalari ile birlikte sehri savagmadan ele geçirmistir.[16] Amasya Valisi Murad Çelebi ise hizir Bey'in elinde bulunan Samsun'a yönelmis, hizir Bey kenti savas yapmadan Osmanlilara teslim etmistir.[85][86] Böylece iki Samsun da Osmanli hakimiyeti altina girmistir.[15] Samsun Tâcü't-Tevârih'e göre[87] 1419, Âsikpasazâde'nin Tevârîh-i Âl-i Osman'ina[88] ve Oruç Bey'in Tevârîh-i Âl-i Osman'ina[89] göre ise 1416 yilinda Canik Sancagi adiyla Sivas Eyaletine bagli olarak Osmanli topraklarina katilmistir.[90][91]

Mehmed Çelebi'nin paDisah olmasindan sonra Amasya valisi olan oglu Murad Çelebi, II. Murad saniyla 1421'de tahta çikmistir. II. Murad'in ilk yillarindaki saltanat kavgasi dönemini firsat bilen Türkmenler Tokat, Amasya, Artova ve Sinop'a saldirmislar, Kubadoglu Cüneyd Bey'in oglu Canik Emiri Hüseyin Bey de kasiikliktan faydalanip 1422'de Samsun'u ele geçirmistir.[16] Lala Yörgüç Pasa tarafindan Amasya'ya çagrilan Türkmen liderlerinin kiliçtan geçirilmesi üzerine Hüseyin Bey bizzat Amasya'ya giderek teslim olMustur.[92] 1428'de Canik beylerinin elinden alinan Samsun, Lala Yörgüç Pasa'nin oglu hizir Bey'in yönetimine verilmistir.[93]

Osmanli dönemi[degistir | kaynagi degistir]
Osmanli esemenliginde geçen 15, 16 ve 17. yüzyillarda önemsiz bir iskele kenti olarak kalan Samsun, bu dönemlerde çevre batakliklarda imal edilen kendir ve halatlar ile savaglarda orduya erzak yardimi yapmasi disinda unutulMus bir kent görünümündeydi.[94] Bu nedenle de birçok kez eskiya saldgrilarina maruz kalmistir.[16] Küçük Kaynarca Antlagmasi ile Kirsm Hanligi Osmanli imparatorlusunun elinden çikinca sehrin ticareti de iyice gerilemistir.[95]

Baba Zünnun Isyani sirasinda Samsun Beyi Mehmet Bey sagladigi bagarilar nedeniyle yükselmis ve Çaldiran Muharebesi'ndeki katkilari nedeniyle de pasa seviyesine yükselmistir.[16] Bu dönemde Sivas Vilayetine bagli olan Samsun Trabzon Vilayetine baglanmistir.[96] En zor dönemini 17. yüzyilda yasayan sehir III. Mehmed döneminde Kazaklarin saldirIsina uiramis, büyük zarar görmüstür.[16] Zamanla halkin kenti terk etmesiyle Samsun, 1642 ve 1643 yillarinda köy düzeyine kadar inmistir.[97]

1774 yilinda Canik muhassilligina atanan Muhassil Canikli Ali Pasa'nin ailesi 1808 yilina dek bölgeye hakim olMustur.[98] III. Selim'in son dönemlerinde muhassil olarak atanan Hazinedar Süleyman asa'nin ailesi ise 19. yüzyil ortalarina kadar Canik ve dolayIsiyla Samsun'da söz sahibi olmuslardir.[98] Bu dönemden sonra ise Samsun'a mutasarr?flar atanmaya baglamistir.[99] Samsun'da görev yapan mutasarr?flar arasinda Ziya Pasa da bulunmaktadir.[100]

19. yüzyil ortalarindan itibaren Samsun, tütün ekiminin yayginlagmasi ve buharli gemi ticaretinin Karadeniz'de de baglamasi ile tekrar gelismeye baglamistir.[101][95] sehrin ticarî ve ekonomik potansiyeli arttigi gibi nüfusu da gelismistir.[102] Trabzon ve Ege kiyilarindan Türklerin, Iç Anadolu'daki Rumlar ile Ermenilerin ve Avrupali tüccarlarin sehre yerlesmeye baglamasi, Kafkasya göçmenlerinin Samsun'a yerlestirilmeleri gibi etmenler nüfus geligiminde etkili olMustur.[103] Karadeniz kiyIsinin önemli transit limanlarindan biri konumuna gelen Samsun zengin bir ticaret kenti görünümüne girmis, 1869 yilinda çikan Büyük Yangin ile sehrin neredeyse tamami yansa da[104] Fransiz bir mimara yaptgrilan planlama neticesinde planli bir sekilde yeniden imar edilmistir.[103]

1893 yilinda yapilan nüfus sayimina göre Samsun'un nüfusu 67.624 idi. Nüfusun %49.4'ünü Müslümanlar, %48.6'sini Rumlar, kalan %2'yi ise Ermeni, Bulgar ve Yahudiler olusturmaktaydi.[105]

1870 yilinda Savvas ?yonnidis tarafindan kaleme alinan Pontus ve Trabzon Üzerine isimli kitapta Megali ?dea ülküsü anlatilmis, gerçeklestirme yollari olarak ise çetecilik faaliyetlerinden bahsedilmistir.[106] Megali ?dea yolunda siyasî bir çözüm yolu olabilecegi düsüncesi ise II. mesrutiyet sonrasi dogmus, Birinci Balkan Savagi sirasinda gelismis, 1914 yilinda I. Dünya Savagi'nin baglamasiyla eyleme dönüsmüstür.[107][108] ?yonnidis'in bahsettigi çetecilik faaliyetlerine Samsun'da ilk defa Amasya Metropoliti Germanos Karavangelis'in 1908'de örgütledigi Rum çetelerinin faaliyetleriyle rastlanmaktadir. Rum çeteleri Samsun'da eylemlerde bulunMus, Türk köylerine bAskinlar yapmistir.[109][110]

Rumlar yalnizca Silahli mücadeleye girmemis, ekonomik alanda da çalismalarini sürdürmüslerdir. Ekonomik açidan güçlü olan Rumlar, dönemin Samsun sehremini Papasoglu Yorgaki Efendi'nin de destegiyle çEgitli yollarla tütün tarlalarina el koyMus, satin almis ya da tefecilik yoluyla ele geçirmislerdir.[111] O dönem Samsun sehremaneti Meclisi'nin yönetim kurulu 7 Rum, 1 Türk; Samsun Ticaret Odasi'nin yönetim kurulu 4 Rum, 3 Ermeni, 1 Türk; Samsun Ziraat Meclisi'nin yönetim kurulu 6 Rum ve 2 Türk'ten olusmaktaydi.[112]

I. Dünya Savagi sirasinda[degistir | kaynagi degistir]

Samsun Bahriye Muhafiz Müfrezesi karargah binasi önünde fotograf çekilen subaylar.
28 MayIs ve 10 Haziran 1915'te Rusya imparatorlusu Karadeniz kiyIsindaki Diser Osmanli liman kentleriyle birlikte Samsun'u da bombalamis, bu olay kenti zor duruma sokMustur. En büyük zarari ise Rüsumat Dairesi yasamis, rüsumata ait bir bina, bir gümrük ambari, bir kulübe ile gazhane deposu tamamiyla tahrip olMustur.[98] Ayrica çok sayida filika, çapar, motor gibi ulasim aracinin yani sira çEgitli cinste gemiler ile simendifer Iskelesi, Gümrük Iskelesi, Gazhane Iskelesi tahrip edilmis; kiliçdede Mahallesi, Gazhane, Kumcagiz civarlari zarar görmüstür.[98] Temmuz ayinda daha kapsamli bir saldgrida bulunan Ruslar belediyeye ait iskeleler, Hançerli, Rum, Ermeni mahalleleri, busday pazari ve limandaki yük gemilerini hedef almistir.[98] Birçok iskele ve depo da bombalamadan nasiplerini almislardir.[98]

1916 yilinda tekrar saldiran Ruslar Samsun Limani'ni hedef almis[113], 25 MayIs 1917 yilinda Romanya Kralligina ait uçaklar kent üzerinde denetim uçuslari yapmislardir.[114]

Rus bombardimanlariyla geçen yillarda Rum çetelerinin faaliyeti azalsa da tamamen durmamistir.

Mondros Mütarekesi ve Kurtulus Savagi sirasinda[degistir | kaynagi degistir]
I. Dünya Savagi'ndan hezimetle çikan Osmanli imparatorlusunun imzaladigi Mondros Mütarekesi ülkenin her yanini isgale açik hale getirmistir.[115] Mütarekeyi takip eden süreçte Osmanli Hükûmeti toplumsal huzuru ve toprak bütünlügünü yeniden saglama siyasetini yürütmek isterken[116] Karadenizli Rumlar ise katliam ile kasi kasiya olduklarini iddia edip toprak talep ediyorlardi.[117] Rumlarin bu siyasî çalismalari bati dünyasinda etkili olMus ve Anadolu'daki Rum ve Ermenilerin yardima muhtaç oldusu algIsini yaratmistir.[118] Yunanistan Kralligi, Karadeniz'deki asayis sorununu gerekçe göstererek bölgenin isgal edilmesini talep etmistir. Bunun üzerine Karadeniz kiyilarinda asayisten sorumlu olan Britanya imparatorlusu üç ve Fransa Cumhuriyeti bir savas gemisi göndererek mutasarr?ftan bilgi almislardir.[119]


Samsun Ermenilerinin Istanbul Ermeni Patrikhanesi'nden ayrildiklarini ve Ankara Hükûmeti'ne bagliliklarini açikladiklari bildiri.
I. Dünya Savagi öncesinde ve sirasinda da Türk köylerine saldgrilarda bulunan Rumlar, Megali ?dea ülküsünü gerçeklestirmek adina Kurtulus Savagi sürerken de bu saldgrilarina devam etmislerdir. Kent çIkislari Silahli çeteler tarafindan tutuluyor, kent yakinlarindan yayl?m ateileri açiliyor, günümüzdeki Çiftlik Caddesi'nin civarinda yer alan Hamdi Pasa Çiftligi'nin yanindaki Rum mezarligindan her gece silahlar atiliyordu.[120] Türkler ise "gavur azmasi" olarak adlandirdiklari[121] bu saldgrilardan korunmak için silahla nöbet bekliyorlardi.[122] Ayrica Rumlar, Yunanistan'in basimsizlik günü olan 7 Nisan'i Samsun'da konferanslar vererek, Yunan kültürünü betimleyen maketler gezdirerek kutlamislardir.[120]

1918'in nisan ayinda Germanos Karavengelis, çete liderlerini toplayarak her birine çEgitli sorumluluk bölgeleri vermis ve çeteler daha sistemli olarak faaliyetlerini sürdürmüslerdir.[123] Yol kesmek, köy basmak, fidye toplamak, postalari soymak gibi çEgitli yöntemlerle çalisan çeteler ayrica kaziga oturtma, kasatura ile karin yarma gibi iskence biçimlerini de kullaniyordu.[124]

9 Mart 1919 tarihinde 15. Tümen Kumandani Mustafa asim Bey ve Samsun Mutasarr?f? ibrahim Ethem Bey'in sehirde sikiyönetim ilan etmesiyle 200 kigilik Britanya askerî müfrezesi tarafindan Mondros Mütarekesi sartlari gerekçe gösterilerek sehir isgal edilmistir.[117] Rumlar tarafindan sevinçle kasilanan[125] isgal kuvvetleri ilyasköy'deki sekiz kislaya yerlesmis, daha sonra gelen 150 kigilik ANZAK kuvvetlerinin bir kismi kislaya bir kismi ise Samsun Sultanisi binasina yerlesmistir.[117] Rum çetelerinin bAskinlari ve isgal kuvvetlerinin kislalari doldurmasi dolayIsiyla 15. Tümene bagli erlerden bir kismi kaçmis, çogu ise terhis edildiginden dolayi Samsun'daki tümenin mevcudu 4/3 oraninda azalmistir.[117] 1 subat 1920'de halk Samsun sehremaneti önünde toplanarak isgalleri protesto etmekte iken ayni sirada kara birliklerine ek olarak Amerikan savas gemilerinin Samsun Limani'na yanagmasini kutlayan Rumlar sehremanet binasini isgal etmis, olaylar büyümüstür.[126]

30 Nisan 1919'da 9. Ordu müfettisligine atanan[127] Mustafa Kemal, 19 MayIs günü Samsun'a ulagmistir.[128] Görevinin gereklerini yerine getirmeye koyulan Mustafa Kemal bazi incelemelerde bulunMustur. Bu incelemeler sonucunda Rum çetelerinin Müslüman halka saldirdigi, yerel yöneticilerinse dis devletlerin de duruma karsimasiyla bu olaylara müdahale edemedigi kanIsina varmistir.[129] Bunun üzerine Canik mutasarr?fini görevden alarak yenisini atamis ve bölgede olusan kasiikliklara yabanci askerlere aldirmaksizin dogrudan müdahale etmesini emretmistir.[129]

Mustafa Kemal'in Samsun'dan ayrildiktan sonra bAskanlik ettigi Erzurum Kongresi ve Sivas Kongresi'nin ortaya koydusu millî heyecan Samsun'da da etkisini göstermis ve Samsun Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti kurulMustur.[130] Daha öncesinde Cemiyet-i Hayriye-i Islamiye[131], ihtiyat ve Zabitan Cemiyeti[132], Karadeniz Türkleri Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti[133] ve Oymak TeIkilati[134][135] adinda cemiyetler kurulMus olsa da etkili olamamislar, bunlarin arasindan yalnizca Oymak TeIkilati kayda deger çalismalar yapabilmistir.[130]

7 MayIs 1920'de Samsun'a gelen sefik Avni Pasa 15. Tümen kumandanligini üstlenmis ve Büyük Millet Meclisi'nin yardimlariyla tümen yeniden silahlandgrilmistir.[136] 10 Temmuz 1920'de kurulan Umur-u Bahriye subesi'ne bagli olarak Samsun Bahriye Muhafiz Müfrezesi kurulMus ve Rum çetelerine kasi mücadele etmeye baglamistir.[137] 1920'nin sonlarina dogru da giderek büyüyen müfreze tam kadrolu bir tabur haline gelmistir.[137] Rum çeteleri ile Samsun Bahriye Muhafiz Müfrezesi'nin siddetli çatiimalara girdigi 1921 ilkbaharinda Türk çete lideri Topal Osman da Samsun'a gelmistir.[138] Britanya ve Fransa güçlerinin sehirden çekilmesiyle birlikte Rum çetelerine kasi Samsun Bahriye Muhafiz Müfrezesi, Topal Osman ve 15. Tümen büyük bir kasi saldgri baglatarak Türk köylerine saldiran çetelere büyük darbe vurmuslardir.[136] 15. Tümenin 17 MayIs 1921 tarihinde bati cephesine hareket etmesi üzerine Samsun'da 10. Tümen olusturulMus, vekil olarak Samsun Askerlik Dairesi BAskani Yarbay Ismail Hakki Bey atanmistir.[136] Ismail Hakki döneminde de Rum çeteleri ile çatiimalar devam etmistir. Ardindan Cemil Cahit Bey tarafindan devralinan tümen onun döneminde Samsun çevresindeki Rum çetelerini büyük oranda imha etmistir.[136] Rum çetelerinin çogunun yok edilmesinden ve dagitilmasindan sonra Samsun Istiklal Mahkemesi yargilamalara baglamis, 79 kigi idama, 5 kigi 15 sene 1 kigi ise 5 sene kürege, 17 kigi seferberlik sonuna kadar 1 kigi de 10 seneligine hapis cezasina mahkûm edilmistir.[139][140]

Samsun Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti, kentte tehlikenin sona ermesiyle birlikte 30 agustos 1921'de Saathane Meydani'nda miting düzenlemistir. Mevcut durum hakkinda konusmalar ile bilgilendirmelerin yapildigi miting müftünün duasiyla sona ermis ve Ankara Hükûmeti'ne baglilik telgrafi çekilmesi karari alinmistir.[141] 6 Ocak 1922'de ise Samsun Türk Ortodoks Cemiyeti Ruhani Lideri Papa Atnas tarafindan Samsun'a davet edilen Türk Ortodokslari Ruhani Lideri Papa Eftim'in de katilimiyla bir bildiri okunMus ve Türk Ortodokslarinin Ankara'ya bagliliklarini açiklamislardir.[142] Ayni yil Samsun Ermenileri de bir bildiri ile Istanbul Ermeni Patrikhanesi ile iliIkilerini kestiklerini ve Ankara'ya bagli olduklarini duyurmuslardir.[143][144]

Karadeniz'de ellerindeki birkaç küçük gemiyle Sovyetler Birligi'nden silah ve cephane getirmeye çalisan Türk denizcileri, Yunan avc? botlari ve savas gemileriyle bas etmekte zorlaniyorlardi. Daha büyük gemilere ihtiyaç duyan gemiciler için Trabzon Nakliyati Bahriye Kumandani Fahri Bey'in plani dogrultusunda, Yunanlarin Karadeniz'deki büyük ticaret gemilerinden birinin ele geçirilmesine karar verilmistir.[145] Plana göre Sovyetlerin Novorossiysk Limani'nda yükleme yapan Enosis kargo gemisi yola çiktiktan sonra iki küçük Türk gambotu tarafindan durdurulup el konularak gizlice Trabzon'a getirilecekti.[145] Plan 26 Nisan 1922 akiami hayata geçirilmistir. Birkaç saat süren kovalamacadan sonra Enosis, içindeki 500 bin liralik malzeme ile altinlarla birlikte ele geçirilmis ve Trabzon adi verilerek Türk nakliye filosuna katilmistir.[145] O güne kadar yalnizca tasimacilik yapan Karadeniz'deki Kuva-yi Milliyeci denizciler, bu harekatla ticarî gemiler yoluyla Yunan güçlerine darbe vurmaya baglamislardir.[145] Yunanlar ise misilleme olarak Samsun Bombardimani'ni planlamislardir.


1922'de ele geçirilerek Trabzon adi verilen Yunan kargo gemisi Enosis.
7 Haziran 1922 tarihinde sabaha kasi Georgios Averof ve Kilkis zirhlilari, panter sinif? iki muhrip, iki yardimci kruvazör ve dört küçük mayin tarayici gemiyle Yunan filosu Samsun açiklarina gelmistir.[144] Savunma önlemleri alan Samsun Bahriye Muhafiz Müfrezesi ve 10. Tümen siperlere cephane yismaya baglamis, sahile topçu bataryalari yerlestirilmistir.[145] Yunanlar saat 10.00 civarinda gözlemci sifatiyla Samsun Limani'nda demirli olan Amerikan gemilerine Samsun Mutasarr?f? Faik Bey'e verilmek üzere[146] protesto mektubu vermis, mektup mutasarrifa ulastirilmistir. Protestoda Samsun'un askerî üs haline getirildigi ve kent özelligini kaybettigi belirtilerek sehrin teslim edilmesi istenmistir. Ankara Hükûmeti ile yapilan telgraflagma sonucunda bu istek reddedilmis, Samsun'un açik bir sehir oldusu ve bombalanamayacagi sayet bombalanirsa tüm sorumlulusun Yunanistan Kralligi'na ait olacagi cevabi verilmistir.[147] 15.30'da hükûmet konagi, kiyidaki ambarlar ve deniz araçlari, kentin batIsindaki Rus petrol tanklari ile Amerikali ve Hollandali tüccarlara ait tütün depolari hedef alinarak bombardiman baglamis, Türk tabyalari ise sahildeki topçu bataryalari ile cevap vermistir.[145] Iki saat süren bombardiman sirasinda Yunan gemileri 500'den fazla mermi kullanmis, 4 asker ölmüs ve 3 asker de yaralanmistir. Ayrica 4.170 teneke petrol, 68.368 kg benzin, 900 kilogram ispirto ile askerî yiyecek ambari yanmis; 48 ev, 3 dükkan, hükûmet konagi, gümrük binasi, Canik Surp Nigogayos Ermeni Kilisesi ve yetimhanesi yikilmis, sahildeki 16 balikçi teknesi hasar görmüstür.[148] Iki saat sonunda Georgios Averof zirhlIsinin çekilmesiyle birlikte Diser gemiler de çekilmis ve bölgeyi terk etmislerdir.Samsun iklimi sehrin konumu ve cografyasi dolayIsiyla sahil ve iç kesimlerde degigiklik gösterir. Sahil seridi Karadeniz ikliminin etkisinde yazlari sicak ve nemli ve kislari serin olmasina kasin iç kesimler Akdag ve Canik Daglari etkisi altinda karasal iklime sahiptir ve kislar soguk, yagmurlu, kar yagisli yazlari ise serindir.[193] Sahil kesiminde kisin kar çok az görülürken iç kesimlerde kis aylarinda kar nedeniyle ulasim aksayabilmektedir. sehrin en düsük sicaklik ortalamasi 5.9 °C, en yüksek sicaklik ortalamasi ise 23 °C'dir.
Bu Sayfayi Paylas
Google Twitter skype Google youtube tumblr pinterest skype youtube grubumuz grubumuz

Etiketler: