Gönderen Konu: bagariya ulagmanin formülleri  (Okunma sayısı 530 defa)Konuyu Okumus Olanlar

[EN] [PL] [ES] [PT] [IT] [DE] [FR] [NL] [TR] [SR] [AR] [RU]

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

    ♫ 𝕄𝔼𝕃𝕆𝔻𝕚 ♫

  • Kişisel İleti Gönder (Çevrimiçi)
  • *
  • Kayıt Tarihi
    03 Oca 2015 00:00:00
  • Ileti Sayisi: 18838
  • Konu Sayisi 2169
  • Alinan Begeni 1959
  • Bayan
    • Nerden: Almanya/FFM
  • Memleket: Yozgat
bagariya ulagmanin formülleri
bagariya ulagmanin formülleri

“bagarIsizlik yapamamak degil, yapamayacagini  sanmaktir. Bizi düsüncelerimiz sinirlamazsa hiçbir yaratik sinirlayamaz.” Muhammed Bozdag

1. Büyük Düsünmek:

Kaderimizin kanunu sudur: Düsünceler eylemlere yol açarlar. Eylemler aliskanliklarin nedenidir. aliskanliklarimiz bizim karakterimizi, kigiligimizi belirler. Karakterimiz ise kaderimizi örgüleyen en önemli nedendir. Yaraticimiz gelecegimizi belirleme gücünü bize vermistir. Herkes yürüdüsü yolun sonunda var olana ulagir. tirmandiginiz merdivene bakarak sonunda nereye yükseleceginizi anlayabilirsiniz. Dolaysiyla büyük sonuca giden yol büyük düsünceden baglar.

Hayat nehri kizilirmak'tan daha kivrimli, Niagara'dan daha akintili ve tehlikelidir. Niagara nehri boyunca ilerlerken, bazi akinti kollarinin sizi inanilmaz güzelliklerle dolu vadilere götürdüsünü görürsünüz. Ama bazi kollarin ucunda sonu ölüm olan selaleler vardir. Tehlikenin bagina geldiginizde artik her sey bitmis olur. Sona gelmeden önce yolunuzu degistirebilirsiniz. Çogu zaman geç kalmis olmazsiniz. Ama bir gün gelir her sey bitmis olur. Tedbir almazsaniz geleceginiz öyle bir ölüm batakligina saplanir ki yeniden dirilmek için ne bir çaba gösterebilirsiniz, ne de göstereceginiz çaba geleceginizi kurtarabilmek için yeterli olabilir.

Büyük oldusunu düsündüsümüz insanlarin çogu çocukluk yillarini bizden daha agir sartlarda geçirdiler. agir hastaliklarla bogustular, yetim kaldilar, çevreleri tarafindan terk edildiler. Bazilarinin geri zekali oldusu düsünülüyordu. Açligi, fakirligi çektiler. Onlarin isimlerini tarihe altin harflerle yazdiran sirr? biz neden kullanmayalimi

Anthony Robbins küçük düsündüsünde bir otel görevlisiydi. 21 yaginda bir genç oldusunda, aniden büyük düsündü ve on yil içinde hayati hayal edebilecegi kadar hizli bir yükselise geçti. simdi milyonlarca insan onu örnek almaya çaligiyor.

"Büyük Düsünmenin Büyüsü" isimli kitabinda Dr. David J. Schwartz ilginç bir tespiti aktariyor. Amerika'da büyük bir sirketin ise alma bölümüne basvuranlarin durumu çok çarpicgdir. sirketin yilda 10 bin dolar ödedigi islere basvuranlarin sayisi, yilda 50 bin dolar ödenen islere basvuranlarin sayIsindan 50 ile 250 kat fazlaymis. Insanlarin çogu daha ucuz islere basvuruyorlar. Bunun anlami açik: Yola yüksekten baglamaya cesaret edemiyoruz.

Siz ise girmeye karar verdiginizde hangi görevler için basvurursunuz? Çogu kimse "bir is olsun da ne olursa olsun" anlayigindadir. Az istediginiz için kaderiniz size az veriyorsa niçin ona küsüyorsunuz? Insanlarin çogu büyük islere layik olmadiklarini düsünürler. Kendilerine güvenmezler. inanilir gibi degil.

Vanli bir çocuk tangrim. ögrenim görmek için Ankara'ya geldigi zaman, sehir içi otobüs bileti alacak parasi yoktu. Öyle ki eski Ankara terminalinden Demetevler semtindeki arkadaglarinin evine bir gece yarisi iki saat yürüyerek gitmek zorunda kalmisti. O genç Anadolu'nun tertemiz ruhunu yansitiyordu. Onun hakkinda inanilmaz bir gelecek beklemiyordum. Küçük bir tezgahin baginda ticarete baglayan Kayatürk simdi her ay milyarlari yönetiyor. Büyük düsünmeyi ögrenmeseydi, igini bu kadar büyütebilir miyDis Kader herkese istemeyi bildigi kadarini vermistir. Düsünsenize, niçin kaderin sahibi: "Dua edin cevap vereyim." "Dua etmezseniz ne öneminiz var." Diyor?

 

 “Mutluluk, güzelliklerin içinde doganlarin degil, çirkinliklerin bile güzel yanlarini Kesfedebilecek kadar güzellik kasifi olanlarindir.”  Muhammed Bozdag
Linklerin Görülmesine Izin VerilmiyorLinki Görebilmek Için Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    ya da Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    veya Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    ya da Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor   
Resimlerin Görüntülenmesine Izin VerilmiyorResimleri Görebilmek Için Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    ya da Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    veya Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    ya da Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor   

Resimlerin Görüntülenmesine Izin VerilmiyorResimleri Görebilmek Için Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    ya da Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    veya Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    ya da Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor   
Bu Sayfayi Paylas
Google Twitter skype Google youtube tumblr pinterest skype youtube grubumuz grubumuz

    ♫ 𝕄𝔼𝕃𝕆𝔻𝕚 ♫

  • Kişisel İleti Gönder (Çevrimiçi)
  • *
  • Kayıt Tarihi
    03 Oca 2015 00:00:00
  • Ileti Sayisi: 18838
  • Konu Sayisi 2169
  • Alinan Begeni 1959
  • Bayan
    • Nerden: Almanya/FFM
  • Memleket: Yozgat
Ynt: bagariya ulagmanin formülleri
2. COSKUNuzu Güçlendirin

COSKUNuzu güçlendirmek için önerdigimiz yollardan sonuncusu konusmalarinizda “güçlendirici” kelimeleri kullanmanizdir. Olumlu yük tagiyan güçlendirici kelimeleri her kullaniginizda ruhunuzun güçlendigini görürsünüz. Dinleyen herkes güçlü kelimelerinizin etkisiyle sizde sihirli bir güç oldusunu sanir.

Güçlendirici  kelimeleri kullandikça manevi gücünüzün, özgüveninizin, COSKUNuzun arttigini göreceksiniz. Bu kelimeler, onlari her tekrar ediginizde sizi daha güçlü ve etkileyici gösterecek. Dahasi miknatIs gibi bir çekicilise sahip olacaksiniz.(Güçlendirici kelimelerin alti çizilmistir)

bagari için dayanma gücüne, cesarete ve özgüvene ihtiyacimiz var. Küçük bir engel kariIsinda hemen ümitsizlise kapilan, kendini çaresiz hisseden bir insanin durumu çok acgdir. Oysa büyük kelimeler hayatimizi aniden degistirebiliyor. Öyle ki en zayif oldusunuz anda güçlendirici kelimeleri bes dakika tekrar ederseniz tüm duygularinizi degistirebilirsiniz. Zihniniz, durusunuz, yüz hatlariniz degigir(Zayiflatici kelimelerin alti çizilmistir)

Büyük ve güçlendirici kelimeler arasindan en önemlilerini size aktarmak istiyoruz. Bu kelimeleri ve bunlarin e? anlamlilarini sik sik kullanin. Kendinizi ve yaptiklarinizi bu kelimelerle tanimlayin. çilginca tanimlayin:

Enerji yükü en fazla olan güçlendirici kelimeler:

“Büyük, farkli, simdi, hizli, firsat, harika, bedava, kazançli, yeni, kolay, heyecan verici, kesin, canli, güzel, temiz, ilginç, muhtesem”.

Diser güçlendirici kelimelerden bazi örnekler:

sir, bagari, zafer, yapmak, cesaret, önem, sevgi, saygi, basi, oyun, gülmek, yardim, vermek, yükselmek, eilenmek, sevinmek, cogmak, kahramanlik, seref, dürüstlük, tazelik...

Bu kelimelerin her birinin e? anlamlisi olan onlarca kelime bulabilirsiniz. Büyük kelimeleri Diserlerinden ayirmali ve onlari her firsatta yüzlerce kez tekrar etmeliyiz.

E? anlam açIsindan size bir örnek vermek istiyorum. "Büyük" kelimesinin yaklagik e? anlamlilari arasinda "Heybetli, kocaman, koskoca, çapl?, cesametli, devasa, muazzam, çarpici, azametli, ihtiSamli, muhtesem, sahane, hagmetli, görkemli, göz kamastir?c?, göz alici, yüce..." gibi kelimeler yer alir.

Bu kelimeleri kullanarak kendinizi tanimladiginizda neler hissetmeye bagladiginizi, gücünüzün nasil devlestigini göreceksiniz: Isterseniz bunu hemen simdi yapin ve nasil kudretli bir paDisaha dönüstüsünüzü görün:

"KRBIYE muhtesem hissediyorum. inanilmaz harikalikta isler bagardim. Ben son derece güçlüyüm. Son derece bagariliyim. Harika bir insanim. bagarmak çok kolay. Ne kadar zevkli isler yapmisim! simdi mükemmellegiyorum. Azamet ve heyecan kusatiyor beni. Gücün ruhumda dolaitisini görüyorum."

Bu sözleri, bunlara benzer cümleleri kendiniz hakkinda yüzlerce kez tekrar edin. Kanatlanip uçmaya bagladiginizi göreceksiniz. "Hayir yalan söylüyorsunuz" diyecek size çevreniz. Ruhunuzun derinlerine fIsildayan seytandan ayni olumsuz telkinleri igiteceksiniz. Insanlar kendi yalanlarinin kurbani oldular. yillarca kRBIYEze yalanlar söyledik. Güçsüz oldUGUMuzu, bahtsiz ve bagarIsiz oldUGUMuzu söyledik. simdi söyledigimiz bu yalanlarin esareti altinda inliyoruz. Ne olurdu birileri çocukken bize bizi uçuracak yalanlari nasil söyleyecegimizi ögretseydi.

"Sevinçten coguyorum" derseniz yalan mi söylemis olursunuz? eger bu sözü söylemeye devam ederseniz idam sehpasinda bile sevinçten cogarsiniz. eger "sikintidan içimi kemiriyorum" demekte Israr ederseniz paDisah koltusunda ölüm acIsi yasarsiniz. Tekrar ediyorum. Kendi yalanlarimizin kurbaniyiz. inandiginiz tek dogru vardir. O da mutlak olan dogru degil, kRBIYEze Israrla söyledigimizdir. Hangi yalani kendinize Israrla söylerseniz tüm ruhunuz ona inanacaktir. Alt bilinciniz neyin dogru, neyin yanlig oldusunu bilmez. Sadece ona en çok söylediginizi dogru kabul eder. Bizim tek dogrumuz kRBIYEze Israrla söylemeye devam ettigimizdir.

Kendinize kirk gün deli oldusunuzu söylerseniz gerçekten deli olursunuz. kirk gün akilli oldusunuzu söylerseniz gerçekten akilli olursunuz. Ona ne olmak istediginizi söyleyin. Beyniniz olmak istediginiz gibi olmakta zorluk çekmeyecektir. Her renge girebiliriz, her farkliligi ustalikla bagarabiliriz.

Kullandigimiz aktif kelimeler çevremizin kullandigi kelimelerden inanilmaz derecede etkilenir. Çogumuz içinde yasadigimiz çevrenin kopyacIsi oluruz. Trabzon’da “da”, Eskisehir’de “gali”, Diyarbakir’da “lo” seslerinden kurtulamadigimiz gibi, çevremizdeki insanlarin kullandigi kelimelerden de kurtulamayiz. Iki kelimeden ibaret olan isminizin anlaminin bile karakterinizi degistirebildigini bildiginiz halde kullandiginiz kelimeleri ayiklamayi ihmal eder misiniz?

surasi gerçek: Sanatla ilgilenen insanlarla sanat konusunda, bilimle ilgilenenlerle bilimsel alanda konusursunuz. Konustusunuz alan, üzerinde düsündüsünüz alana dönüsür. Öfkeli insanlarin yaninda öfke kelimelerini duydukça onlari kullanir hale gelirsiniz. Bu kelimeler kendilerine baglanan anlamlari bilincinize çasirir. Bu çagirma islemi tekrar ettikçe, artik otomatiklegir ve öfkeyi bizzat yasayan ve yasatan insanlar oluruz.

Sözünü ettigimiz gerçekten emin olmak istiyorsaniz farkli kültürlerden insanlarin konusmalari ve duygulari arasindaki iliIkileri inceleyebilirsiniz. Ortak dili kullananlar arasindaki duygu ve tutum benzerligini fark edeceksiniz.

 

 

                    “Beyninize ne yapmak istediginizi söylemezseniz, nasil yapabileceginizi sizin için kendiliginden arastirip size söyleyemeyecektir.” Muhammed Bozdag
Linklerin Görülmesine Izin VerilmiyorLinki Görebilmek Için Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    ya da Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    veya Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    ya da Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor   
Resimlerin Görüntülenmesine Izin VerilmiyorResimleri Görebilmek Için Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    ya da Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    veya Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    ya da Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor   

Resimlerin Görüntülenmesine Izin VerilmiyorResimleri Görebilmek Için Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    ya da Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    veya Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    ya da Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor   

    ♫ 𝕄𝔼𝕃𝕆𝔻𝕚 ♫

  • Kişisel İleti Gönder (Çevrimiçi)
  • *
  • Kayıt Tarihi
    03 Oca 2015 00:00:00
  • Ileti Sayisi: 18838
  • Konu Sayisi 2169
  • Alinan Begeni 1959
  • Bayan
    • Nerden: Almanya/FFM
  • Memleket: Yozgat
Ynt: bagariya ulagmanin formülleri
3. Hedef Belirlemek

bagari ayni yönde sonuna kadar gitmektir. “Nereye gidecegini bilen kigiye yol vermek için dünya bir yana çekilir.” Hangi yönde nereye kadar gidiyoruz? Tam olarak ne istediginizi bilirseniz, çevrenizdeki güçler size nasil yardimci olacaklarini bilirler. Zihninize ne yapmak istediginizi söylerseniz onu yapmak için çaligir.

“Nereye gidecegini bilmeyen gemiye hiç bir rüzgar fayda vermez.” sözü hedefsizligin gerçek sonucunu ortaya koyuyor. Ne yapmak istediginizi bilmiyorsunuz, ama çevrenizde binlerce firsat rüzgari uçusmaya devam ediyor. Hedefiniz yoksa firsatlari nasil kullanacaginizi, yelkenlerinizi ne sekilde ayarlayacaginizi bilemezsiniz.

Kendilerini bagarIsizliga mahkum edenler hedefi, zihinde dolagip duran hayallerle karistirrlar. Isteklerin, dileklerin hedef oldusunu sanirlar. Sonuçta hedefsizliklerini degil de talihsizliklerini suçlarlar. Onlara, isteseler neler yapabileceklerini söyleseniz, inandiramazsiniz. Büyük isler bagaranlarin, bunu sadece hedeflerine borçlu olduklari konusunda ikna olmazlar.

Her bagari, sahibinin bizzat kendisinin ürettigi bir saheserdir. BAskasinin ürettigi eseri satin alabilirsiniz, ancak kendi bagarinizi satin alamazsiniz. Uzun bir yolculusa çiktigimizda mutlaka dikkate almamiz gereken bir gerçek var: Öncesinde aci tattirmayan sonrasinda zevk tattiramaz. Hamuruna alin teri damlamayan bir bina gösteremezsiniz. aglamamissaniz gülemeyeceksiniz. Uykulariniz hiç kaçmamissa, huzurlu uykulara kavuSamayacaksiniz. Denizlerin derinlerindeki inciye ulagmak istiyorsaniz, derinliklerde dolagmayi ve ahtapotla yüzlesmeyi göze almalIsiniz. Merak etmeyin, bagaranlara zarar vermeyen acilar size de zarar vermeyecektir. Hedef belirleyebilmek için uykusuz kalmaniz gerekiyorsa bunu göze alin.

Hedef sahibi oldusunuzda tüm durusunuz ona hizmet edecektir. Geçen tüm saniyelerinizde zihniniz hedef üzerinde düsünecek, konusmalarinizi, ilginizi ve ögreniminizi hedefiniz belirleyecektir. Böylece dikilen bir asacin beslenerek büyümesi gibi, hedeflerle dolu bir zihinde yasatilan arzular içten içe inia olmaya ve yegermeye devam edecektir. Hedefsiz insan kökleri kesilmis asaç gibidir, yegermez. Kökleriniz canli mis Her gece uyumadan önce, sulanmak isteyen büyük bir hedef kendisini size hatirlatiyor Mus

Hedef üzerinde çaligirken dikkat etmemiz gereken belli kurallar vardir. Bu kurallari sistemli sekilde uygulayabildigimiz ölçüde hedefimiz elimize verilecektir.

 

“Hiç kimse bir seyi elde edebilecegine inanmadigi sürece onu elde etmeye   hazir degildir. Ne kadar hazir oldusunuzu ne kadar arzuladiginiz belirler.” Muhammed Bozdag
Linklerin Görülmesine Izin VerilmiyorLinki Görebilmek Için Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    ya da Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    veya Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    ya da Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor   
Resimlerin Görüntülenmesine Izin VerilmiyorResimleri Görebilmek Için Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    ya da Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    veya Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    ya da Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor   

Resimlerin Görüntülenmesine Izin VerilmiyorResimleri Görebilmek Için Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    ya da Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    veya Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    ya da Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor   

    ♫ 𝕄𝔼𝕃𝕆𝔻𝕚 ♫

  • Kişisel İleti Gönder (Çevrimiçi)
  • *
  • Kayıt Tarihi
    03 Oca 2015 00:00:00
  • Ileti Sayisi: 18838
  • Konu Sayisi 2169
  • Alinan Begeni 1959
  • Bayan
    • Nerden: Almanya/FFM
  • Memleket: Yozgat
Ynt: bagariya ulagmanin formülleri
4. Arzu Gelistirme

bagarmak üretmektir. Üretmiyorsaniz bagarili olamazsiniz. Her bagarinin içinde, var olmanin ayri bir hikayesi yer alir. Tüm bagarilarin ortak bir özelligi, içlerinde güçlü arzu barindirmalaridir. bagari büyükse ona yol açan arzu da büyüktür. Ne kadar bagariliysaniz o kadar arzulusunuz. Kainati yaratan arzu en büyük arzuydu. Küçük arzuyla bir mektup, büyük arzuyla bir kitap yazarsiniz.

Bugününüz geçmisteki arzularinizin eseridir, geleceginizi de bugünkü arzulariniz belirleyecek.Kaderinizi bAska hiçbir sey degil arzulariniz yani dualariniz belirler. Yaptiklariniz, yapmadiklariniz; yapacaklariniz ve yapmayacaklariniz yani her seyiniz, yani tüm kendiniz arzulariniza bagli. Üreteceginiz her sey ne istediginize, nasil ve ne kadar istediginize veya istemediginize baglgdir.

Herkeste var olan siradan arzulardan söz etmiyorum. Istemekten, dilemekten, basitçe ümit etmekten söz etmiyorum. Üzgünüm: Sözünü ettigim arzuyu ifade edecek bAska bir kelime de bulamiyorum. Burada herkesin bildigi arzudan degil, çok az insanin bildigi arzudan söz ediyorum.

Kainattaki tüm güç iliIkileri arzu kanuna dayanir. Arzu, manevi gücün dogdusu kaynaktir. Ne kadar çok arzuya sahip olursaniz o kadar güçlü olursunuz. Yani arzu ne kadar siddetli ise sonuç o kadar güçlüdür. Bir batili düsünür söyle der: "Duygularinizin siddetini bilseydim gelecekte atacaginiz adimlarin büyüklügünü söyleyebilirdim." Arzu duygudur ve tüm duygular arzu duygusunda birlegirler. Arzu, yerine göre sevgi olur, yerine göre nefret olur. Tüm duygular arzulamakla arzulamamak arasindaki çizgi üzerinde dizilirler.

Edison çok istemeseydi elektrigi bulmak usrunda yüzlerce defa b?kmadan deney yapabilir miyDis Kolomb çok istemeseydi aylar süren Amerika yolculusuna dayanabilir miyDis Gemisinde defalarca isyanlar çikti. Tayfalarinin çogu öldü. yildgrici okyanus dalgalariyla bogustu. Çok arzulamasaydi o zorluklara dayanmaya devam edebilir miyDis O insanlarin arzulari çok güçlüydü. Ne kadar güçlü olacaginizi ne kadar siddetli istediginiz belirler.

Zor sanilan bagari aslinda ummadigimiz derecede kolaydir. bagaranlarla bagarmayanlar arasinda harcadiklari çabalar açIsindan neredeyse hiç fark yoktur. Oysa onlarin daglar ile taglar kadar birbirlerinden farkli olduklarini sangriz. Bir cümleyi yazmakla, yazmamak arasindaki fark çok küçüktür. Bir sigarayi içmekle içmemek arasindaki fark çok küçüktür. Ama bu iki küçük eylemin sonuçlari arasinda korkunç farklar oldusunu görüyoruz. Cümleyi yazarsaniz kitap yazarsiniz. Sigarayi içerseniz ömrünüzü kIsaltirsiniz. Bu küçük fark bize büyük bir firsat veriyor. Bu sayede biz de tüm bagarili insanlar gibi bagariyi yakalayabiliriz. bas döndürücü bir bagariya imza atabilmek için bas döndürücü isler yapmak zorunda degiliz. Büyük is yapmak çok is yapmaktan ziyade farkli is yapmaktir.

Bizi surasi yaniltiyor: yapmanin iki boyutu vardir: Biri miktar, Diseri içerik. Hiçbir milyarder is adami fakir köylü dede kadar yorucu çalismaz. Çok çalistigi halde fakir, az çalistigi halde zengin olan insanlarin sirr?n?, ne kadar yaptiklarinda degil ne yaptiklarinda  arayin. bagari çok çalismayi gerektirir belki ama farkli çalismayi gerektirir.

Okyanusun yapIsini bir damla suyun yapIsindan farkli görüyoruz. Oysa okyanus su damlalarinin birikmesinin sonucudur. Bir damla suyu çok küçümsüyoruz. Oysa yuMusacik su Israrla damladiginda taglari deliyor; biriktiginde gemileri yüzdürüyor; sel oldusunda sehirleri yerle bir ediyor. Masaralardaki heyecan verici salkit ve dikitler damlayan su zerreciklerinin birikiminin sonucudur. Tüm büyükler küçüklerin birlesmesiyle olusmustur.

Bütün çabalarinizi arzu ile ateilersiniz. Arzu damlalari biriktikçe arzu okyanusunu olusturur. Sistem söyle isler: Ne kadar arzularsaniz o kadar enerjiyi, o kadar gücü, o kadar emegi amaciniz usrunda feda etmeye hazir olursunuz. Hatta en üst düzeyde, her seyinizi en çok istediginiz hedefe feda edersiniz. Hedefinizi öylesine arzularsiniz ki ona adanirsiniz. Anthony Robbins bunu yapmisti. Fakirlikten kurtulmaya ve bagarili olmaya adanmisti. siddetli istek, basit bir ümit, basit bir dilek degildir. O kadar büyür ki yerine hiçbir sey geçemez. Onu öylesine arzularsiniz ki onu elde etmeye çaligirken açlik hissetmezsiniz, akliniza eilence gelmez, uykulariniz kaçar. Rüyalarinizda onu görürsünüz.

Endülüs Medeniyetinin ilk kahramani Tarik Bin Ziyad, ordulariyla Ispanya topraklarina ayak basmisti. Karaya ayak bastiktan sonra okyanustaki tüm gemileri yakti. Askerler tepelerden geriye baktiklarinda yükselen dumanlari gördüler. Ya maglup olup öleceklerdi ya da galip geleceklerdi. Kendilerini geri götürecek gemileri yoktu artik; bAska bir alternatifleri yoktu. Sonunda kazanan onlar oldular. bagarmak isteyen tüm gemilerini yakmali ve girdigi yolu geriye dönüsü imkansiz hale getirmelidir. O zaman alev alev yanan bir arzu dogar. Yakici arzulariniz yoksa Diser gemileri yok edemezsiniz.

eger bir arzunuzu rüyalarinizda görmeye baglamissaniz kaderiniz yazilmistir. Rüyalariniz gerçek olacaktir.   Bu gerçegi defalarca yasadim; pek çok insanin hayat hikayesinde gördüm. Elias Howe dikis makinesinin eksik parçasini rüyasinda Kesfetmisti. Orhan Gencebay'in nasil 1000 besteyi hayatina sigdirdisina inanamazsiniz. Onu 1998 yilinin Aralik ayinda Kanal 7'de Ahmet Hakan'in sundusu "Iskele-Sancak" programinda dinledim. Gencebay iki parçasini rüyasinda besteledigini söyledi. O dogru söylüyordu; çünkü beste yapmak onun en büyük arzusu haline gelmisti.


“Üzerinden kogarak geçtiginiz vadide, güzel kokularini gizleyen çiçekler dikkatinizi ekmeyecektir.”

 

“Kanatlarinizi iyi bildiginiz belli bir yönde çirpmiyorsaniz, içine vücudunuzu terk ettiginiz hayat rüzgari sizi mutlu olacaginiz bir vadiye tagiyamayacaktir.” Muhammed Bozdag
Linklerin Görülmesine Izin VerilmiyorLinki Görebilmek Için Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    ya da Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    veya Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    ya da Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor   
Resimlerin Görüntülenmesine Izin VerilmiyorResimleri Görebilmek Için Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    ya da Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    veya Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    ya da Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor   

Resimlerin Görüntülenmesine Izin VerilmiyorResimleri Görebilmek Için Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    ya da Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    veya Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    ya da Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor   

    ♫ 𝕄𝔼𝕃𝕆𝔻𝕚 ♫

  • Kişisel İleti Gönder (Çevrimiçi)
  • *
  • Kayıt Tarihi
    03 Oca 2015 00:00:00
  • Ileti Sayisi: 18838
  • Konu Sayisi 2169
  • Alinan Begeni 1959
  • Bayan
    • Nerden: Almanya/FFM
  • Memleket: Yozgat
Ynt: bagariya ulagmanin formülleri
5. Yöntem Belirlemek

Nasil yapilabilecegini bilseydiniz okudusunuz kitabi yazabilirdiniz.   "Nasili" sorusuna cevap verseydiniz mevcut arzulariniz sizi çoktan kendilerine kavusturMus olurdu. Yöntemini Kesfetmediginiz is, alsa yapamayacaginiz istir.

Yöntem belirlerken üç farkli alan üzerinde çalisacaksiniz: Yeterli bilgi toplamak, hedefi kesinlestirmek ve hedefi planlamak. Yeterince bilginiz yoksa nasil yapacaginizi bilmeyeceksiniz. Hedefiniz kesin degilse tam olarak onu yapamayacaksiniz. Belirsiz hedefler arasinda dolagip duracaksiniz. Hedefinizi planlamamissaniz merdiveni adim adim çikamazsiniz. Gittiginiz yolu kontrol edemezsiniz. Bir adimi ihmal etmek tüm adimlarin boga çikmasina neden olur. Binanizin direkleri ne kadar güçlü olursa olsun, temel zayifsa binaniz çökmeye mahkumdur.

su sorulara cevap arayin: Niçin berber dükkaninda çalisan çiraklar bir süre sonra kendi berber dükkanlarini açiyorlari Niçin lokantacilarin hemen hepsi daha önce bAska bir lokantada çirak olarak çalismislardis Niçin tüm ustalar yanlarinda çalistiklari ustalarin mesleklerini seçtileri Çünkü çiraklar nasil yapacaklarini ustalardan görerek, onlari izleyerek ögrendiler.

simdi farkli firsatlarimiz var. Artik nasil yapilacagini ögrenmenin çirakliktan bAska yollari vardir. Ben bu kitabi yazabilmek için bir yazarin yaninda on yil boyunca çiraklik yapmak zorunda kalmadim. Evimde elektrikli aletler bozuldusunda onlari tamir etmeyi bana özel bir kurs ögretmedi. Hatta çok iyi kullandigima inandigim bilgisayari bAskalarinin sözlü anlatimindan veya uygulamalarindan ögrenmedim.

Tam olarak gerçeklestirmek istediginiz hedef üzerinde bilgi toplamayi aliskanlik haline getirmelisiniz. Hedefinizi ne kadar arzuluyorsaniz, onunla ilgili bilgileri de o kadar zevkle ögreneceksiniz. ögrenmeyi zevkli kilan ögrendiklerinizin arzularinizla iliIkili olmasidir. Istemediginiz konularda ögrenmeye çabalamak caniniz? sikacaktir. Size sevmediginiz konulari yettigi kadar, ama hedefinizle ilgili konulari amansiz bir çabayla ögrenmenizi öneriyorum.

Bir kitapta neyi ögrenmek istiyorsaniz onu ögreneceksiniz. Elinizdeki kitapta yazarin dikkatinizi çekmek için kelimeler üzerinde ne gibi oyunlar oynadigini arastirmamissaniz bunu ögrenmeyeceksiniz.

Kesin hedefin gerçeklesme ihtimali bulanik hedefe göre en az yüz defa daha fazladir. Kesin olmayan hedef, usrundaki binlerce saatlik emegi boga çikarir. Çogumuzun bagaramama nedeni hedefsizligimiz degil, ama hedefimizin bulaniklisgdir. Kesinlik: Tam olarak neyi, tam olarak nasil, tam olarak nerede, tam olarak ne zaman ve tam olarak ne kadar yapmak istiyorsunuz? içlerinde bu sorulara cevap bulmadiginiz hedefler usrunda boguna ömrünüzü tüketir misiniz?

Bir insan zengin olmak ister. Basitçe "zengin veya milyarder olmak istiyorum" der. Zihninizde rasgele dolasan bir hedefin çocukça bir hayalden hiç farki yoktur. Insanin, nasil yapilabilecegini arastirmadigi bir hedefi istemeye devam etmesi, onu hedeflemesi anlamina gelmez.

 

 

 “bagarIsizlik yapamamak degil, yapamayacagini  sanmaktir. Bizi düsüncelerimiz sinirlamazsa hiçbir yaratik sinirlayamaz.” Muhammed Bozdag
Linklerin Görülmesine Izin VerilmiyorLinki Görebilmek Için Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    ya da Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    veya Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    ya da Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor   
Resimlerin Görüntülenmesine Izin VerilmiyorResimleri Görebilmek Için Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    ya da Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    veya Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    ya da Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor   

Resimlerin Görüntülenmesine Izin VerilmiyorResimleri Görebilmek Için Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    ya da Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    veya Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    ya da Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor   

    ♫ 𝕄𝔼𝕃𝕆𝔻𝕚 ♫

  • Kişisel İleti Gönder (Çevrimiçi)
  • *
  • Kayıt Tarihi
    03 Oca 2015 00:00:00
  • Ileti Sayisi: 18838
  • Konu Sayisi 2169
  • Alinan Begeni 1959
  • Bayan
    • Nerden: Almanya/FFM
  • Memleket: Yozgat
Ynt: bagariya ulagmanin formülleri
6. Cesur Olmak

Insanlar kendilerini uydurma korkularin esaretine terk ettiklerini kabul etmek istemiyorlar.KRBIYEze güvenimizi kendi ellerimizle kaybediyoruz. inanilmaz derecede utangaç kigilikler gelistiriyoruz. Yapilan bir arastirma Amerikan toplumunun %40'inin açik veya gizli utangaç oldusunu ortaya koyMustur. Biz ne yazik ki onlardan çok daha utangaç yagiyoruz.

eger cesaretli oldusunuzu düsünüyorsaniz su sorulara cevap vermeye çaligin: Hemen simdi elinize telefonu alip cumhurbAskanina telefon edebilir misiniz? Ona "Sayin cumhurbAskani, millete daha fazla saygi istiyoruz." diyebilir misiniz? Diyebilirseniz bunu hemen deneyin. Kendisinin ev telefonu, 1989 yilina kadar benim ajandamda vardi. Ama bir defa cesaret ederek ona telefon edemedim. Kalabalik bir gurupla 1987 yilinda onu evinde ziyaret ettik. Sohbet sirasinda telefonu çaldi, ahizeyi kaldirdi, birkaç defa "Gözlerinden öperim" dedi, ahizeyi kapatti ve bize söyle dedi: "Bir vatandag... Benim sesimi özlemis, duymak için aramis." Siradan bir vatandagin gösterdigi cesareti anlayabiliyor musunuz?

Amerikanin New York, Washington D.C., Bostan gibi sehirlerinde dolaitim. Sokaklarda en çok duydUGUM iki söz hala kulaklarimda Çinliyor: "Özür dilerim-excuse me" ve "merhaba-hi." Otobüste birisi yaniniza oturmak durumunda kaldiginda önce mutlaka "merhaba" diyor. Durakta bekliyorsaniz, yaniniza gelen "merhaba" diyor. Asansörde iseniz, çiktiginiz bir bAska katta asansöre binen herhangi birisi size "merhaba" diyor. Yolda yürürken bir sekilde göz göze geldiginiz herkes size sicak bir tebessümle "hi" diyor. Insanlarin kendilerine bu denli güvenmelerinin beni çok etkiledigini söylemeliyim. Bu cesarete ihtiyacimiz var.

Izmir'in Ödemis ilçesinde yasayan son derece saygin bir eski milletvekili tangrim: Mehmet Özkan. Her gün akiama kadar yüzlerce insanin kigisel sorununu çözmeye çaligirdi. Bir gün bana bir mektup gösterdi. Anadolu'nun bir köyünden ilkokul Egitimi almis köylü bir vatandag yazmisti mektubu ve ona milletin derdini dile getirdigi için tegekkür ediyor, daha fazla hizmet için tesvik ediyordu. "iste bana gelen en büyük mektup bu oldu." Dedi. Söylenmeye sira geldiginde en iyisini biz biliyoruz: Ama niçin bu köylü amcanin cesaretiyle söylemiyoruz? Söylenmek korkuyu, söylemek cesareti arttgrir.

19 uncu Yasama Döneminde T.B.M.M. Adalet komisyonu bAskanina Avusturyali bir Dis hekiminden ingilizce bir mektup gelmisti. Mektupta bAskandan -özür dilerim- "Türkiye'deki homoseksüellerin haklarini düzenleyen bir kanunu ne zaman çikarmayi düsündükleri soruluyordu. Bu konuda daha sonra Meclis Arastirma Servisinde yapilan incelemenin nedeni belki de bu mektuptu. Cesaretiniz varsa izlerinizi uzaklara tagirsiniz.

Var olmamiz cesaretimize bagli. Cesaretiniz varsa herkes sizin var oldusunuzu bilir. Sizi insanlarin dünyasina sadece cesaretiniz tagir. Cesaretiniz yoksa kendi iç dünyaniza hapis olmaya mahkumsunuz.

Katildiginiz bir toplantida aklinizda kimlerin kalacagina dikkat edin: Kürsüde konusanlar. Sonra da kalabalik arasinda ayasa kalkip yüksek sesle soru soranlar. Üzerinden kogarak geçtiginiz vadide, kokularini gizleyen çiçekler dikkatinizi çekmeyecektir. Korku içinizdeki güzellikleri karadelikler gibi yutar, yok eder.

Cesaret gösterebilenler risk üstlenmeye hazir olanlardir. surasi kesin: Risk ve sorumluluk üstlenmeyen hiç kimse bagarili olamamistir. aliskin oldusunuz hayat size risksiz gelebilir. Aslinda rahatlik içerisinde daha büyük riskler vardir. Çogu insan sinesin Isirmasindan kaçarken akreplere yem olur. Bizde "yagmurdan kaçarken doluya tutulmak" sözüyle kast edilen budur. Degismekten korkuyorsaniz riskten kaçiyorsunuz. Degismezseniz gelismezsiniz. Yanlig yapma riskini göze alamazsaniz dogru yapma cesaretini gösteremezsiniz.

Kabul edelim: Gerektigi gibi bir cesarete sahip degiliz. Kolaylikla kRBIYEzi kürsüye tagiyamiyoruz. inanmiyorsaniz kendinizi test edin: Bir televizyonda veya radyoda canli yayina telefonla katilmayi deneyin. siddetli heyecan duydusunuzu göreceksiniz. Çogu insan yasayacagi sinir gerginligi nedeniyle telefon edemez. CumhurbAskanina telefon etmeyi deneyin. Katildiginiz bir seminerde ayasa kalkip soru sormayi deneyin. Kalabalik bir insan toplulusu kariIsina geçip mesaj vermeye kalkisin. içinizdeki kaliplarin sizi nasil engelledigini göreceksiniz. Cesaretli insanlara her zaman hayran kaldim. Cesurlarin cesaretine ben sahip olsaydim, cesaretin önemini hayatimda çok daha erken kavrasaydim, elinizdeki bu kitabi yillar önce okuyacaktiniz.

 “Boynunuzu vurmak için kiliç kaldgrilmasindan  yarim saat sonra kendinizi savunmak ne ise, simdi yapilmasi gereken igi yarim saat ertelemek odur.” Muhammed Bozdag
Linklerin Görülmesine Izin VerilmiyorLinki Görebilmek Için Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    ya da Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    veya Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    ya da Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor   
Resimlerin Görüntülenmesine Izin VerilmiyorResimleri Görebilmek Için Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    ya da Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    veya Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    ya da Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor   

Resimlerin Görüntülenmesine Izin VerilmiyorResimleri Görebilmek Için Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    ya da Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    veya Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    ya da Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor   

    ♫ 𝕄𝔼𝕃𝕆𝔻𝕚 ♫

  • Kişisel İleti Gönder (Çevrimiçi)
  • *
  • Kayıt Tarihi
    03 Oca 2015 00:00:00
  • Ileti Sayisi: 18838
  • Konu Sayisi 2169
  • Alinan Begeni 1959
  • Bayan
    • Nerden: Almanya/FFM
  • Memleket: Yozgat
Ynt: bagariya ulagmanin formülleri
7. Hemen Yapmak

Bir igi, kasiniza çiktigi anda yapmaya  baglamak, onun %90’in? yapmis olmaktir.Çünkü hemen yapmaya baglamadiginiz is uzun süre ertelendiginde en az on kat büyümüs olacaktir.

Hemen yapan, bulundusu an içinde yapilabilecek olan bir is arar. Bu sayede güçlü birer gözlemci olur. Ankara'da bir ay boyunca hizli ve Etkin Okuma seminerlerine katilan ögrenci arkadaglara, bulunduklari salonun duvarlarinda kaç tane tablo asili oldusunu sordum. Alti tane tablodan kimi üçünü, kimi dördünü fark edebilmisti. Bir ay boyunca oturdUGUMuz salonun duvarlarindaki resimleri fark edememek ne demektir? Kaderimiz harika firsatlari her gün çevremizde uçusturuyor. Onlardan hiç olmazsa birini Kesfedebilmek dikkatli olmamiz sayesinde mümkün. Dikkatli olan insan yapacak hiçbir igi kalmadiginda, Basi Manço gibi duvarlarindaki tablolarin tozlarini alir, resimlerin yerlerini degistirir. Zihnimiz kuslarin bedenleri gibi hareketli olmalidir.

Bir batili ne güzel söylemis “Degismek istiyorsan niçin hemen simdi baglamiyorsun?” Sevgili bir dostuma gelecegiyle ilgili projelerini sordum. Büyük düsünceleri, planlari vardi; yazmayi düsündüsü kitabin harika bir konusu vardi. Ne zaman baglayacagini sordum, dört yil sonra, yani mastir çalismasini bitirdikten sonra baglayacagini söyledi. “Niçin hemen simdi baglamiyorsun?” dedim. Hiç bir hakli gerekçesi yoktu. Rahat olmayi mi bekliyordus Mastir bittikten sonra doktora çikacakti kariIsina. Doktora bittikten sonra kaderi yeni bir is çikaracakti. “Kitabini niçin hemen simdi yazmaya baglamiyorsun?” Üniversiteyi bitirirsen askerlikle, o bitince is arayIsiyla, ardindan evlilikle, ardindan çocuklarla mesgul olacaksin. Hemen yapmayanin müsait bir zaman bulmasi imkansizdir.

?nis çIkislarla dolu bir hayatta yasadigimizi biliyoruz. BogustUGUMuz sorunlarin bitecegi bir günü bekleyerek ömrümüzü tüketirsek hiçbir sorunu çözemeyiz. Çok ilginç: acilarimizdan kurtulacasimiz günü bekliyoruz, ama beklemekle hiçbir seyin degismeyecegini de biliyoruz.

Caniniza kast eden bir tehlike geldiginde sinir sisteminiz hemen harekete geçer ve aninda vücudunuzu savunur. Eliniz yanlislikta atege temas etse, ayaginiza diken batsa otonom sinir sisteminiz hemen tedbirini alacaktir. Vücudunuz üsüdüsünde hemen titremeye ve Isi üreterek sisteminizi korumaya çaligir. Asiri sicakta disariya verdigi ter sivIsiyla Isiyi disariya vermeye çaligir. Tabiattaki tüm sistemler bir görevi tam yapilmasi gerektigi anda yaparken biz niçin erteliyoruz?

Geciken is maddi kayiplara uiramaniza neden olur. su örnege bakin: Evimin su faturasini ödemeyi geciktirdim. Son ödeme gününe gelmistim ki önemli bir bAska igim çikti, ödeyemedim. Bazen da son gün geldigini unutursunuz. Nasil olsa cezali konuma girmistim. Ne zaman olsa öderim dedim. Aylar geçti, borcumu unuttum.

Bir akiam evime geldigimde su sayacim sökülmüstü. Yeniden baglanmasi için Ulus semtindeki Aski Genel Müdürlügüne gidip borcumu ödemem gerekiyordu. Borcun kendisini, onun bes katina ulasan ceza faizini ve bu arada açma-kapama parasini ödemek zorunda kaldim. On liralik borç 50 liraya çikmisti. eger ertelemeseydim yaptigim büyük masraflardan kurtulacaktim. Uiradigim zarar bir yana, susuz kalmistim. Ertelenenin yükü artmiyor Mus

Mutfasimdaki musluklar bozulMustu. Sadece iki tane conta alip yeniden takmam gerekiyordu. En fazla yarim saatimi alacak bu igi geciktirdim. Bir yil içinde bu ihmalim yüzünden yaptigim hesaplamaya göre 20 ton suyu gereksiz yere kaybettim. Bu hikayeler sizin baginizdan da geçmedi mis

islerini, gündemlerine girer girmez yapanlar ömürlerini kazanirlar. Ertelenen is daha uzun zaman isgal eder. Yarim saatte bitirebileceginiz igi ertelediginizde ona yarim gününüzü vermeye mahkum olursunuz. Ödenmeyen borcun faizle büyümesi gibi, yapilmayan is de büyür, altinda ezilirsiniz. Zamaninda yapildiginda ise kazanilan kocaman bir ömürdür.

 

 “Zihinlerini ölmüs geçmiste ve dogmamis gelecekte yasatanlar,   simdiki zamanda yasamaya mahkum olan bedenlerini öldürürler. Beden giderse beyni de beraberinde götürür.” Muhammed Bozdag
Linklerin Görülmesine Izin VerilmiyorLinki Görebilmek Için Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    ya da Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    veya Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    ya da Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor   
Resimlerin Görüntülenmesine Izin VerilmiyorResimleri Görebilmek Için Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    ya da Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    veya Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    ya da Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor   

Resimlerin Görüntülenmesine Izin VerilmiyorResimleri Görebilmek Için Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    ya da Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    veya Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    ya da Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor   

    ♫ 𝕄𝔼𝕃𝕆𝔻𝕚 ♫

  • Kişisel İleti Gönder (Çevrimiçi)
  • *
  • Kayıt Tarihi
    03 Oca 2015 00:00:00
  • Ileti Sayisi: 18838
  • Konu Sayisi 2169
  • Alinan Begeni 1959
  • Bayan
    • Nerden: Almanya/FFM
  • Memleket: Yozgat
Ynt: bagariya ulagmanin formülleri
8. simdiki Zamanda Yasamak

su anda ne yapiyorsunuz: su anda bogustusunuz sorun nedir? su anda hangi fikrin temellerini atiyorsunuz? su anda zihninizde ayrintIsini belirlemeye çalistiginiz projeniz nedir? Önemli olan bu sorulara verebilecek cevaplar bulmanizdir. Geçmiste ve gelecekte yasamayi sürdürmek hayati çöpe atmaktan farksizdir.

Tabiatin tüm varligi su anda içinde bulundusu durumdur: Geçmis yok olMustur.Yüz yil önceki ormanlar simdi yoktur artik. Yüz yil sonra sokaklarin nasil bir sekil alacagini da bilmiyoruz.

Varlik geçmisten gelecege uzanan uzun bir yol üzerinde seyreder. Bu yol üzerinde canli ve cansiz varliklar gözükür, arz endam ederler; sonra kaybolurlar. Her varliga bu uzun yolda biçilen bir hayat süresi vardir. Dünya dört milyon yildan fazla bir süredir var. Bu akis içerisinde bir çekirge varliga kogar; bir mevsim boyunca en iyi nagmelerini sunar tabiata, sonra göçüp gider. Yakamozlar gibidir hayat. Zamani hizlandirsaydik, gelenlerin gidiginin su üzerinde parlayan isik yansimalari kadar hizli oldusunu anlardik. Varliga çikis o andir. Damlada parlayan isik gibi, kainatta bir an görünüp kaybolacaginizi hayal edin. Ne yapardiniz? O saniyecik içerisinde tüm kâinati tanimak, her seyi tam o anda yasamak istemez miydiniz?

Aslinda ne kadar yasarsa yasasin, her sey böylesine bir çirpida çikar hayata ve sonra kaybolur. Insanin yaratiligini düsünün: Bir hücre yaratilir. Bir saniye geçer, yok olur, bölünür; yerine iki tane hücre yaratilir. Yok olan bir hücre var olan iki hücrenin çekirdegi olMustur. bazi bakteriler de bir saniye yasayip, yerlerine yenilerini Birakarak ayrilirlar bu hayattan. Tüm varlik ayni süreci yasar. Bitki ölür, yeni mevsimde yavrularina kaynaklik yapacak tohumlarini Birakir. Bir örümcek ölür, bedeni onun yerine gönderilen yüzlerce yavrusuna besin olur. Insan ayrilir yeryüzünden, bedeni bir çiçegin vücudunda dirilir. Ruh büyük dirilis gününde, yeni bedeninin çekirdegi olmak için ebedi alemin açilacagi dört mevsimi bekler.

Hepimizin hayati bir Diser hayatla kasilastirildiginda bir parildayis kadar kIsadir. Bazen bulutlarin hareketleri filme alinir. Film hizli gösterildiginde, bulutlarin uçustusunu görürsünüz. Bazen çiçegin açiligi filme alinir. Film hizlandgrildiginda yapraginin süratle açildigini, rengini, kokusunu ve güzelligini aleme gösterdikten hemen sonra kayboldusunu görürsünüz. Her sey simdiyi yasar. eger dünyanin hayatini bastan sona izleyebilseydik, insanlarin isik hizinda dünyaya geldiklerini, ayni hizda mezara ko?tuklarini görecektik. Bulutlar aniden ufku kaplar, aniden Günes çikar perde altindan. Karanlik bir kordon altinda kaliriz Günes gizlenince; sonra gecikmeden ufkumuz aydinlanir. Hayat böyledir.

Ama biz basi ve sonu olmayan bir hayatta yasadigimizi saniyoruz: Sanki sonsuz geçmisten, sonsuz gelecege uzanan bir çizgide sonsuza dek var olacagiz. Bu büyük bir yanilggdir. Dünyanin faniligini bize unutturan nedir o zamani Ruhumuz. Insan ruhu sonsuz simdi için yaratilmistir. Zaman dedigimiz sey madde için geçerlidir. Maddenin üst üste, art arda yaratilmasi, film karelerinin ardigik sirada gösterilmesi gibi bir seydir. Film seyrederken zamani yasarsiniz. Hayat da bir film gibi birbirini takip eden üç boyutlu karelerden olusur. Maddeye zaman boyutu kazandiran Yaraticinin ona kazandirdigi harekettir. Hareket ve degigim olmasaydi zaman olmazdi.

Ruhun degismez oldusunu biliyorsunuz. Ruhunuz nasil yaratilmissa sonuna kadar öyle olacaktir. Çünkü ruh farkli cisimlerin bir araya getirilmesinin ürünü degildir. Vücudumuz 700 trilyon hücreden yaratilmistir. Dolaysiyla hücreler degigir, gidip gelirler. Ama ruh degismez. O tek bir varliktir, ne sekil, ne boyut ne de kapsam degistirir. Bu yüzden ruhun zamani yoktur. O hep sonsuz simdide yasar; çünkü o sonsuz simdinin yasanacagi ahiret için yaratildi. Sonsuz hayat için, ölümsüzlük için yaratildi. Ruhun bu özelligini kötüye kullandigimizda kaybeden biz oluyoruz.

Ruh mekani ve zamani asabilir. Bu sayede bir kafesten kurtuluruz. Ruh sayesinde hayalen Günege, gezegenlere gideriz. Onun sayesinde eski mekanlarimizda dolagir; dogdUGUMuz sokagi, ziyaret ettigimiz illeri görürüz. Ruh sayesinde, sevdigimiz insanlar aninda kalbimizdeki yerlerini alirlar.

Ruh bizi zamanin ve mekanin disina tagir. yillar öncesindeki ölü geçmise gider, ahirete göçmüs dostlarimizi hatirlariz. Gelecege gider, yillar sonra yasayacaklarimizi tahmin edebiliriz. Bedenimiz hapishane gibi bir dünyadadir. su anda oturdusunuz yer, içinde hapis oldusunuz yerdir. eger ruhunuz basimsiz olsaydi- cennette olacagi gibi- istediginiz ovalarda uçabilirdiniz. Duvarlar engel olamazdi size. Kar, yagmur engel olamazdi.

Ancak ruhumuzun bu yüksek özelligini genellikle kötüye kullaniyoruz. Ölümsüzlük ruha ait oldusu halde onun bedene de ait oldusunu sanmak bedeni yoklusa mahkum eder. Çünkü ani yasamayan beden ani öldüren bedendir. su an bedeninizin var oldusu tek andir. su anda bir sey yapmiyorsaniz bedensel varliginizi çöpe atiyorsunuz. su anda bedeniniz ne yapiyor? Önemli olan, su anda bedeninizin yaptisina ruhunuzun veya zihninizin destek olmasidir. Yaptisinizin bir amaca hizmet etmesidir. Hareketi duran madde yok oldusu gibi, çalismayan beden de yoklusa mahkum olur. Benzer cinslerin sonu benzer olacaktir.

“Bahane bulanlar, uyusturucu kullananlar gibi dertlerini  unutmaya degil; baglarini toprasa gizleyen devekuslari gibi kendilerini kandirmaya çaligiyorlar.” Muhammed Bozdag
Linklerin Görülmesine Izin VerilmiyorLinki Görebilmek Için Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    ya da Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    veya Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    ya da Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor   
Resimlerin Görüntülenmesine Izin VerilmiyorResimleri Görebilmek Için Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    ya da Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    veya Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    ya da Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor   

Resimlerin Görüntülenmesine Izin VerilmiyorResimleri Görebilmek Için Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    ya da Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    veya Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    ya da Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor   

    ♫ 𝕄𝔼𝕃𝕆𝔻𝕚 ♫

  • Kişisel İleti Gönder (Çevrimiçi)
  • *
  • Kayıt Tarihi
    03 Oca 2015 00:00:00
  • Ileti Sayisi: 18838
  • Konu Sayisi 2169
  • Alinan Begeni 1959
  • Bayan
    • Nerden: Almanya/FFM
  • Memleket: Yozgat
Ynt: bagariya ulagmanin formülleri
9. Bahanelerden Kurtulmak

bagarili insan her türlü engele ragmen çalismaya devam edendir. ilerlemenin durduruldusu yer, engellerin bahaneye dönüstüsü yerdir.

Bir insanin kendisine yapabilecegi en büyük kötülük kasilastigi zorluklara teslim olmasidir. Dünya kar ve tipi ile kasilagmak zorunda kalmadigi bir kis yasamamistir. Hayat engellerle doludur ve kim olursa olsun, tüm insanlar bir gün mutlaka o engellerle yüzlegeceklerdir. Zengin veya fakir, meshur veya unutulMus bir insan olsun herkes, hayat yolunda ayni geçit vermez daglarla yüzlegecektir.

Bazilari hayatin daglariyla erken yaglarda yüzlegirler. Onlar erken yaglarinda yukarilara baktiklarinda zengin ailelerin çocuklarinin kendilerini geçtiklerini düsünür, kaderlerinin kendilerine adaletsiz davrandigini sanirlar. Ama yillar geçer; çiktiklari zirveden asagiya bakarlar. Bir zamanlar çok yukarida gördükleri insanlarin küçük tepeleri bile asamayislarina hayret ederler.

bagarinin gerektirdigi ücreti ödemekten korktUGUMuzda harika bahaneler buluruz: "Ben yapamadim, çünkü çok hakli nedenlerim vardi. eger bana firsat verilseydi neler yapacaktim. Ne büyük isleri bagaracaktim." Deriz. Size firsat verilmedi mis Karincanin bagardigini bile bagaramayan insanlar vardir. Hiçbir karincaya bizden fazla firsat verilmemistir. Kaderi yanlig anliyoruz çogu zaman. Kim yapmak isterse yapar. Bir kere hayata atildiktan sonra, kendilerinin koyduklari disinda insanlarin hiçbir aislmaz engelleri yoktur. Bizi sadece biz durduruyoruz.

Çevremizdeki insanlarin nasil kendilerini engellediklerine bakin. Kendilerine engel olmakla kalmiyorlar, bAskalarina da engel oluyorlar. Bir insana, hayirli bir ise kalkistiginda "yapamazsin" demek, ona yapilabilecek en kötü telkindir. Düsmanin yapmadigi bu telkini bizim için hayirli olacagini sanarak çogu zaman çocuklUGUMuzda ailelerimiz bize kasi yapmistir.

eger bagarili olmak istiyorsaniz tüm bagarili insanlarin ortak özelliklerini kazanmalIsiniz. iste en önemli özellik: bagarili insanlar her zamanda, her ortamda, her sartta çalisabilmeyi bagaran insanlardir. Siradan insanlar, sadece moralleri yerinde oldusunda, canlari istediginde çalisabilirler. Hasta iken çalisabilir misiniz? Herkesin sizi elestirdigi, size hakaret yagdirdigi bir ortamda dogrularinizi savunmaya devam edebilir misiniz?

Hayat bir yolculuktur. Adim adim, saniye saniye yagiyoruz bu yolculusu. Bu yolculusun, gözlerimizin kapatilmadigi bir gecesi, üzerimize Günesin dogdurulmadigi bir sabahi yoktur. Hayat yolculusu, dünya yolculusuna benzer. Uzun sürecekse güzergahinda çukuru, dagi, vadisi, denizi olmayan bir yolculuk yoktur. Uzun yollara düstüsünüzde, Günes her zaman semanizda bulunmaz. Nice Issiz gecelerin altindan geçmek zorunda kalirsiniz. Karla, tipiyle, yagmurla, çamurla, depremle, firtinayla bogusmaya mecbur olursunuz. Yer yüzünde aci çekmeden yasamis bir insan gösterilemez. Teknik sehirlerimizi gelistiriyor, ama bagari dünyasi hala ayni firtinalar dünyasidir.

bagarili insan kis uykusuna yatamaz. Yürürken o da bir vefasizlik batakligina rastlar. Çamurlara bulanir, ama yürür. KariIsina kocaman bir ihanet nehri çikar. Islanmak pahasina nehre dalar. Bir hendek çikar kariIsina trafik kazasi gibi; korkmaz, vazgeçip geri dönmez, üzerinden atlar. Nisan yagmurlarinda Islanir; buzlu Aralik gecelerinde üsür. sirtinda paltosu olmasa da, aginan ayakkabilarindan giren çamur sulari kemiklerini titretse de, yürür.

Bir karincanin nasil çalistigini seyrettiniz mis Kendisinden bes kat büyük, ölü bir sinesi tasimaya karar veren karincayi. Hedefi ormanlari böceklerden temizlemektir karincanin. On defa, yüz defa, bin defa dener. inanilmazi bagarir karinca. Yarim saat sonra kocaman sinesi metrelerce öteye tasgdigini görürsünüz. Karinca, cüssesine göre oranlansa göre Naim Süleymanoglu’ndan daha güçlü çikacaktir. Bahanesi yoktur onun. Hiçbir özürü yoktur. Ya bagaracaktir ya da bagari yolunda ölecektir. Sonunda bir karinca ailesi yaz boyu çaligir, bir mevsimde 5 milyondan fazla ölü böcegi yer altina indirir ve böylece bize tertemiz ormanlar Birakirlar. eger karincalar insanlar gibi bahaneler bulsalardi, ormanlar mezbelelere dönerdi. Ayaklarinizin altinda, yemYesil otlarin kalbi okiayan kokusunu degil, böcek leilerinin ürküntüsünü yasardiniz.

Bir firtina kopar. Yuvalari darmadagin olur karincalarin. Onlarin pek çogu su akintilarina kapilip sürüklenirler. Ama sürüklenirken bile mücadeleye devam ederler. Bir ot bulsalar ona tutunurlar. Bir tasa rasgelseler ona sarilirlar. Yagmur biter, yarim saat sonra o küçücük varliklarin inanilmaz bir hizla eski yuvalarina bu defa bAska bir toprak yüzeyinden kapi açtiklarini görürsünüz.

Kaderin karincalarin kariIsina çikardigi zorluklar bizim karsimiza çikardigi zorluklardan küçük degildir. Her yagmurda evleri baglarina yikilan karincalar vazgeçmezken biz hangi deprem yüzünden vazgeçecegiz? Yükselmek istiyorsak, bunu bagarmak bizim elimizde. Alçaklara inmeyi de biz bagariRiZ. Hem de ne maharetle...

Büyük insanlarin hiçbir bahanesi yoktur. Bahanenin "var" oldusu yerde bagari "yok" olmaya mahkumdur. Hiç kimse bahaneyle birlikte yükselmeye devam edemez. Çünkü bahane buldUGUMuz anda teslim oluruz. Bahane varsa mücadele yoktur. Bahane bulursaniz en küçük bagarilarinizi bile yok edebilirsiniz.

Cesaretle üzerine gittiginiz korku, korku içinde sizden kaçacaktir. Kendisinden kaçtisiniz cesaret, cesaretle özerinize korku salacaktir. Hendeklerin üzerinden atlayamayan develer daglari zapt eden komutanlarin binesi olarak ün salmamistir. Yüksekten korkan uçamaz, kiliçtan korkan galip gelemez. Ölmekten korkan yasayamaz. Hastalisa gögüs geremeyen sagligin huzurunu yasayamaz. simdi daglarda yuva yapan kartallar bir zamanlar oraya "uçma" zahmetine katlanmislardi. Daglara çikmak için en azindan taglarin üzerinde yürümeye mahkumuz.

bagarili olmak için, yogun çalismaktan ziyade az da olsa sürekli çalismaya ihtiyacimiz var. ilerlemek yavas da olsa sürekli yürümekle mümkündür. Dinlenme disinda ara vermek durmaktir. Bu yüzden Allah indinde, az da olsa devamli ibadet makbuldür.

Herkes gibi yetenekli olabilecegimize inanacagiz. Hiçbir engel tanimayacagiz. Bizi durdurmak isteyen her seyle amansiz sekilde mücadele edecegiz.   Sisinacasimiz hiç bir bahane olamaz. Mazeret hiçbir bagarIsizligi gizleyemez. BAskalarini kandirmak zorunda degiliz. KRBIYEzi kandirmak ise bize hiçbir sey kazandirmaz.

 “Bir adim daha atamamak, atilan binlerce adimi yok eder. Saati son çark çalistirr. Bitirmemek yapmamaktan farksizdir.” Muhammed Bozdag
Linklerin Görülmesine Izin VerilmiyorLinki Görebilmek Için Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    ya da Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    veya Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    ya da Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor   
Resimlerin Görüntülenmesine Izin VerilmiyorResimleri Görebilmek Için Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    ya da Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    veya Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    ya da Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor   

Resimlerin Görüntülenmesine Izin VerilmiyorResimleri Görebilmek Için Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    ya da Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    veya Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    ya da Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor   

    ♫ 𝕄𝔼𝕃𝕆𝔻𝕚 ♫

  • Kişisel İleti Gönder (Çevrimiçi)
  • *
  • Kayıt Tarihi
    03 Oca 2015 00:00:00
  • Ileti Sayisi: 18838
  • Konu Sayisi 2169
  • Alinan Begeni 1959
  • Bayan
    • Nerden: Almanya/FFM
  • Memleket: Yozgat
Ynt: bagariya ulagmanin formülleri
10. Eseri Tamamlamak

Pek çok insan hayatinda devrim yapacak bir siçrayigin tam ucuna gelir. Birazcik daha dayansa kendisini zirvede bulacaktir. Ama tirmanmayi Birakir. Bir adim daha atamamak, atilan binlerce adimin yok olmasina neden olur.

bagarinin olmazsa olmaz kurali "yapmak"tir. Yapmayi anlamli kilan bir kural vardir: Bitirmek. Bitmeyen is yapilmamis is gibidir. Hepimiz yüzlerce defa tegebbüste bulunduk. Aramizda binlerce insan bagarinin tam ucundadir. Sadece birazcik daha Israr etmeye ihtiyacimiz var.

Size heyecan duydUGUM bir kanundan bahsediyorum. Bu kanun sayesinde yüzlerce iginizi esere dönüstürebilirsiniz. Bagladiginiz igi bitirme aliskanliginin hayatinizi nasil degistirebilecegini biliyor musunuz? Hayatinizda küçük bir degigiklik yapacaksiniz. Bu küçük degigiklik büyük degigiklikler üretecek.

Zaten çalismiyor musunuz? Zaten hayatin yükü omuzlarinizi ezmiyor Mus Zaten büyük çabalar içinde degil misiniz? Bir tek fark yapacaksaniz hayatinizda. Bu fark tüm hayatinizi farklilastiracak. Bu fark sayesinde sandiginizdan daha güçlü oldusunuzu göreceksiniz. Devlesmis insanlar gibi dahilegebileceginizi anlayacaksiniz: Bitirmek. Bagladiginiz bir igi bitirinceye kadar devam etmek; bagari budur.

bagarIsizliklarin pek çok nedeni vardir. Ama en önemli nedenini simdi ögreniyorsunuz. Bu öyle bir neden ki, Diser tüm kurallara uysaniz bile bu kurala uymazsaniz kesinlikle yolda kalirsiniz. Burada sözünü ettigimiz neden sizinle savasacak olan en son düsmandir.

Arzularsiniz. Hedeflerinizi planlarsiniz. Duygularinizi siddetlendirirsiniz. Çalismaya baglarsiniz. Co?ku ve heyecaniniz? korursunuz. Ama bitiremediginizde yenik düsersiniz, tüm çabalarinizin bir anda sonuçsuz kaldigini görürsünüz.

Bitirememek yüzünden diktiginiz gökdelen devrilir. Diplomalariniz atege verilir. Eserleriniz kül olur. Yeniden baga dönmek zorunda kalirsiniz. Milyonlarca insanin yaptigi sudur: Bir eser inia ederler. Eser ortaya çikar. Harika bir çevre olusur. Sonra da bir bomba koyarlar yaptiklari igin temeline, her sey yikilir. “Olmadi” der adam. “Yapamiyorum” der. Yeniden, sifirdan baglar. Her defasinda bAska bir ise sifirdan baglarsaniz zirveye ne zaman çikacaksiniz?

"Temel" f?kralarina güler misiniz? Temel ile Cemal yüzerek Amerika'ya gitmeye, böylece bir dünya rekoru kirmaya sözlegirler. Trabzon'dan yola çikarlar. Istanbul, Çanakkale bogazlarini geçerler. Ege’yi, Akdeniz’i, Cebeli Tarik bogazini agip okyanusun azgin sularina dalarlar. New York’un dev gökdelenleri, Amerikalilarin meshur Hürriyet aniti belirir. Temel Cemal’e seslenir: “Cemal, ben yoruldum usagum. Geri döneyrum.” Gerçekten de geri döner. Bu f?kraya güler geçeriz. Oysa çogu zaman yaptiklarimiz Temel’in yaptisindan farksizdir.

Bitmeyen is yapilmamis is gibidir. Çünkü bitmediginde amacina hizmet edemez. Bitirmediginiz hikaye yayinlanmaz. Tamamlamadiginiz kitabi kimse okuyamaz. Lastiklerini çikardiginiz veya direksiyonunu takmadiginiz bir arabayi kullanamazsiniz.

Yaratiligi analiz ettiniz mis Eksik olan ne görebiliyorsunuz? Insan vücudunun hangi parçasi eksiki Tamamlanan eserle tamamlanmayan eser arasinda küçük bir fark vardir. Bu küçük farkin ürettigi sonuç, olmakla olmamak arasindaki fark kadar büyüktür. Insanin bogazindan küçük bir damarin kesilmesini küçümseyebilir misiniz? Tüm vücuduna göre küçük olan o parça ortadan kalktiginda tüm vücut ölür. Benzin borusunu kestiginiz arabayi yürütemezsiniz. Ne kadar iyi yapilirsa yapilsin, tamamlanmayan is can damari kesilmis vücut gibidir. En son çarki takilmamis olan saat, yok olan saatten farksizdir.

Üniversite diplomasi usrunda yillarinizi verirsiniz. Son yil içinde tek bir dersi terk ederseniz sinifta kalacaksiniz. O dersi bitirmediginiz sürece diplomanizi alamayacaksiniz. Görüyorsunuz: Tam olarak bitmeyenle hiç yapilmamis olan arasinda fark yoktur. Tam olarak bitmeyen is hiç bitmeyecekse, hiç yapilmayandan daha kötüdür. Çünkü zamaniniz?, emeginizi, sagliginizi alip götürür.

Amerikalilar arastirmislar:   Dünya ticaretinin % 80’ini, üç defadan fazla tegebbüs edenler ellerinde bulunduruyorlar. Biz ayni yolda yürümeye kaç defa tegebbüs ediyoruz? Yola çikiyorsunuz, bir darbe kusatiyor sizi ruhunuzdan, yikiliyorsunuz. Vazgeçiyorsunuz. Eserinizi yetim Birakiyorsunuz. Olan bu degil mis Dogduktan sonra çocusunu sokasa atan anne canavar degil midir? Eserlerimize çogu zaman yaptigimiz budur.

 

Muhammed Bozdag'in  "Düsün ve bagar"  adli kitabinin ana muhteviyatgdir.
Linklerin Görülmesine Izin VerilmiyorLinki Görebilmek Için Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    ya da Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    veya Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    ya da Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor   
Resimlerin Görüntülenmesine Izin VerilmiyorResimleri Görebilmek Için Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    ya da Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    veya Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    ya da Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor   

Resimlerin Görüntülenmesine Izin VerilmiyorResimleri Görebilmek Için Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    ya da Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    veya Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor    ya da Linklerin Görülmesine Izin Verilmiyor   

Etiketler: