Üç vadi arasindadir Sivas. kizilirmak Havzasi; kenti Iç Anadolu iklimine, Yesilirmak; Karadeniz, Firat Havzasi ise Dogu Anadolu iklimine baglamaktadir. Bu üç su, üç yol, üç farkli kültür demektir. Kuzeyden Kelkit vadisi, doguda Köse Daglari'nin uzantisi olan Kuruçay vadisi ve Yaman Dagi, güneyde Kulmaç Dagi, Tahtali Daglari'nin uzantilariyla, Hezanli Dagi, batida Karababa, Akdaglar ve incebel Daglari gibi yükseklikler çizer kentin dogal sinirlarini. Cografya 35 derece-50 dakika ve 38 derece-14 dakika dogu boylamlariyla, 38 derece-32 dakika ve 40 derece-16 dakika kuzey enlemleri arasinda kalan il, 28,488 km2 lik yüzölçümü ile Türkiye'nin toprak Bakimindan ikinci büyük ili olan Sivas'in il topraklarinin büyük bölümü kizilirmak, bi bölümü de Yesilirmak ve Firat havzalarina girer. il alani kuzeyden Kelkit Vadisi, dogudan Köse Daglari'nin uzantilari, Kuruçay Vadisi ve Yama Dagi, güneyden Kulmaç Daglari, Tahtali Daglari'nin uzantilari ve Hezanli Dagi, batidan Karababa, Akdaglar ve incebel Daglari gibi dogal sinirlarla çevrilidir. kizilirmak, Kelkit Çayi, Tozanli Çayi, yildiz Irmagi, Çall? Çayi ve Tohma Çayi en önemli akarsularidir. Sarkisla-Gemerek Ovasi. yildizeli (Bedehdun) Ovasi, Susehri Ovasi, Tohma Vadisi, kizilirmak Vadisi. Çall? Suyu Vadisi ve Kelkit Vadisi ilin belli begli tarim olanlari ve ulasimi belirleyen önemli olanlaridir. Sivas ilinde agirlikli yeryüzü seklini platolar olusturmakladir, il olaninin % 47,6'si platolarla, % 46,2'si daglarla, %6,2'si ise ovalarla kaplgdir. Sivas'in en büyük platosu Uzunyayla'dir. Ayrica, Uzunyayla'ya oranla daha zengin otlaklara sahip olan Meraküm Platosu da ilin ender yüksek düzlüklerindendir. Kuzey Anadolu Daglariyla Güney Anadolu Daglarinin birbirine yaklastigi bir yöre olan Sivas il alaninda kivrilma ve yükselmeler sirasinda bazi kesimler Çöküntüye uiramistir. Bu çöküntü alanlari ilin önemli su merkezlerinden olan gölleri olusturMustur. Hafik Gölü, Tödürge Gölü, Lota Gölleri, Gürün - Gökpinar Gölü bu göllerden bazilaridir. iklim Sivas, çevre illere göre kendine has bir iklim özelligine sahiptir. Çevresine göre bir mikro klima iklim bölgesidir. Bu özelligi saglayan temel unsurlar; çevre illere göre daha yüksek olusu, kuzey rüzgârlarina açik olusu, engebeli bir yapiya sahip olusu, yil içinde degisen basinç farki, il topraklarinin farkli cografi bölgelerde yer almasidir. Sivas'ta aralarinda küçük farklar olmakla birlikte ana hatlariyla karasal iklim görülür. kizilirmak Havzasi'na giren bölümlerinde karasal iklim yasanan ilde, Yesilirmak Havzasi'na giren kIsimlarda Karadeniz ardi iklimi, Firat Havzasi'na giren kIsimlarda ise Dogu Anadolu iklimi esemendir. Kislari soguk ve sert geçer, genede kis ayalarinda bol kar yagisi görülür ve il 3-5 ay karla örtülüdür. Yazlari sicak ve kurak, ilkbahar ve sonbahar aylari yagmurlu geçer. ilin küzey bölümünde, Koyulhisar ve Susehri ilçelerinde, karasal iklimden tipik karadeniz iklimine geçis görülür. Bu bölgelerde, iç kesimlere göre havalar ilik geçer. Sivas Adinin Kaynagi Sivas, Roma Devrinde Sebasteia adiyla anilmistir. Birçok kaynak ise Sivas adinin Sebastia'dan türedigi konusunda ortaklagmaktadir. Kentin Tabura veya Talavra, Megalopolis, karama gibi bilimsel olarak kesinlik kazanmamis adlarinin yani sira, MÖ 1. yüzyilda Romali komutan ve devlet edami Pompeius'un verdigi Diopolis adi da kaynaklarda yer almaktadir. Sivas adinin Hititlerin bir kolu olan Sibasip kavminin adindan geldigi de tarihsel bir söylence olarak kayitlara girmistir. Selçuklular Döneminde zaman zaman bAskent olan Sivas, bir bilim ve ticaret kenti olarak önemini koruMustur. Osmanli Devrinde Eyalet-i Rum'un Eyalet-i Sivas kimligiyle yönetsel bir merkezi olan kent, Cumhuriyet Devrinde Sivas adiyla il merkezine dönüsmüstür. Nüfusu Sivas Genel nüfusu 631,112 - Sivas il merkezi nüfusu (belde ve Köyler dahil) 329.011 dir. - sehrimizde 62 mahalle mevcuttur. Sivas 16 ilçesi ve 1245 köyü ile önemli bir idari yapiya sahiptir. Cumhuriyet Üniversitesi 7 Fakülte 3 Enstitü ve il ve ilçelerde 15 Meslek Yüksek okulu ile dev bir Egitim yuvasi olan Cumhuriyet Üniversitesi , 18.000 ögrenci kapasite ile Sivas'imiz da önemli bir potansiyeldir.www.cumhuriyet.edu.tr Sivas Okul Durumu Sivas Merkezinde 160 ilkögretim , 22 Lise ve dengi okul. Sivas Genelinde 702 ilkögretim , 70 Lise ve dengi okul . bulunmaktadir. Ulasim Sivas ili, Orta Anadolu ile Dogu Anadolu ve Karadeniz ile Güneydogu Anadolu illeri arasinda bir geçis mekani üzerinde bulunmaktadir. 1930'larda demiryolu ve sonrasinda karayollarinin gelistirilmesi sonucunda il, konum itibariyle ulasim agi üzerinde bir kavsak noktasi olusturMustur. Yük tasimaciliginda demiryolu, yolcu tasimaciliginda karayolu agirlikli olmak üzere çevre illerle ve ülkenin Diser illeri ile ulasim kolaylikla saglanmaktadir. Son yillarda hizla gelisen havayolu tasimaciligi ilimiz ekonomisine ayri bir canlilik kazandirmistir. Karayolu Ulasimi ilin Türkiye genelinde tüm illerle karayolu baglantisi vardir. Yük tasimaciliginda TIR ve kamyonlarin önemli bir yeri olup, yolcu tasimaciligi ise ildeki otobüs sirketleri ve çevre illere ait, ilimiz üzerinden geçis yapan otobüs firmalarinca saglanmaktadir. Demiryolu Ulasimi 1930 tarihinden beri faal olan demiryolu ulasimi ilde, yük ve yolcu tasimaciliginda önemli bir yere sahiptir. Her gün Dogu Ekspresi ile Kars ve Istanbul yönüne, Güney Ekspresi ile Tatvan, Kurtalan ve Istanbul yönüne, Mavi Tren ile Malatya, Kayseri ve Ankara yönüne, haftanin belirli günlerinde Malatya ve Diyarbakir yönüne kasilikli tren seferleri, Samsun yönüne her gün kasilikli Posta Treni vardir. Havayolu Ulasimi sehir merkezine 23 km. uzakliktadir. Haftanin her günü Istanbul-Sivas. Sivas-Istanbul seferleri devam etmektedir.
Danismentliler Dönemi Sivas
Aksarayî (Mûsameret-ül Ahbar nesriyat Osman Turan sahife 17 ve devami) ve ondan naklen birçok Islâm kaynaklarindaki bilgilere göre Sivas Bölgesi'nin Niksar, Tokat, Amasya, Kayseri ve Elbistan havalisi ile beraber, Emir Danisment tarafindan fethedildigi belirtilmektedir. Ancak Mükrimin Halil yinanç çagdag Bizans yazarlarinin kayitlarina dayanarak bütün bu havalinin Selçuklu Sultani Melikiah'in emrindeki Kumandanlardan Emir Tutak ve Emir Artuk tarafindan fethedildigini, Emir Artuk Irak'a gittikten sonra belki onun yerine Emir Danisment'in gönderilmis olabilecegini ve bunun sonucu olarak bu fethin ona mal edildigini belirtir. Her ne suretle olursa olsun Emir Danisment, kIsa bir zaman sonra iç Anadolu'nun kuzey dogusuna hakim olMus ve Sivas Anadolu'daki Türk hakimiyetinin ilk safhasinda Danismentlilerin elinde kalmistir. Danismentname'ye göre basdat Halifesinden aldigi izin üzerine Emir Danisment emrinde Tursan, Çavuldur Çaha, Karadogan gibi Kumandanlarla Sivas'a gelip uzun zamandan beri harap bir halde bulunan sehri alrmis, sonra yanindaki kumandanlardan Kursan ile bir kIsmini Istanbul'a göndermis, bir kIsim kumandanlar Karaman yöresine gitmis, Emir Danismet ise yaninda kalan kuvvetlerle birbiri arkasina Tokat, Komenek (Eski Kaman) ve Turhal kasabalarini almistir. Ayrica Amasya ve Niksar'i da alip Kumandanlarindan bir kIsmini Kastamonu havalisinin, bir kIsmini da Canik (Samsun) taraflarinin alinmasina memur etmistir. Daha sonra kendisi Canik Bölgesine yürümüs ve buranin kusatilmasi sirasinda yaralandigi halde isyan eden Niksar sehrini tekrar almak üzere geri dönüp Niksar'a gelmis, burada hiristiyanlarla yaptigi savasta yenilerek yaralanmis, Niksar'a dönünce de orada ölmüs ve Niksar'a gömülmüstür.
Danismendli Melik Ahmed Gazi Sivas’i aligi 1095 (E. Yavi) Sivas, Danismetliler zamaninda önemli gelismeler göstermis, çagin kültür ve ticaret merkezlerinden birisi olMustur. Sivas merkez olmak üzere, Kayseri, Tokat, Amasya, Niksar ve Çorum havalisini içine alan bir Beylik kurulMus ve kurucusuna izafeten Danisment Beyligi denilmistir.
Selçuklular Dönemi Sivas
Danisment Gazi'nin ölümünden sonra Sivas Nizamettin Yagibasan idaresine geçmis, Emir Danisment'in halefleri ile Selçuklu hükümdari sik sik ihtilâf halinde bulunmuslardir.1172 yilinda Selçuklu Sultani II. kilIç Arslan Emir Zulnun üzerine yürüyüp bassehri olan Sivas'i almis, daha sonra sultan, Sivas ve Tokat havalisini Zulnun'a geri vermistir. Fakat 1174'de Nureddin'in vefati üzerine, yardimdan mahrum kalan Zulnun II. kiliçarslan'a kasi mukavemet edememis ve Sivas Selçuklu Sultani'nin eline geçmistir. 1175'de Sivas böylece kesin olarak Selçuklu devleti hakimiyetine girmistir.
Selçuklu Sultani Alaaddin Keykubat Mo?ol tehlikesine kasi Sivas surlarini yeniliyor (E. Yavi/ 1221) II. kiliçarslan, topraklarini iki oglu arasinda paylastirdigi sirada (11585) Sivas ve Aksaray'i büyük oglu Kubdeddin Melikiah'a vermistir. Tokat emiri olan kardegi Rükneddin Süleyman, daha sonra Melikiah'tan Sivas ve Konya'yi alarak Selçuklu Devleti'nin bütünlügünü yeniden sagladi ve Sivas, devletin en mühim sehirlerinden biri halini aldi. 1220 yilinda I. izzeddin Keykavus tahta çikinca amcasi olan Erzurum hâkimi Mugiseddin Tusrul sah bunu tanimayarak izzeddin Keykavus'u Sivas'ta kusatmis, ancak Harran ve Ruha Meliki Airaf bin Adil'in yardim göndermesi üzerine Tusrul sah çekilmek zorunda kalmistir. izzeddin Keykavus 1220 yilinda Sivas'i merkez yapmis ve bu sehirde, daha önce uzun süre kalmistir. izzeddin Keykavus Anadolu'nun ilk tip Fakülteleri'nden olan sifaiye Medresesi'ni 1217 yilinda Sivas’ta açmistir. Darü?sifa adi da verilen bu medresede; ruh, cilt ve göz hastaliklari bölümleri vardi. izzeddin Keykavus 1220 yilinda Sivas'ta ölmüs ve vasiyeti üzerine sifaiye Medresesi içindeki türbeye gömülmüstür. I. izzeddin Keykavus'tan sonra tahta geçen Alaaddin Keykubat'ta Sivas'in imarina devam etmis bu arada sehrin kale ve surlarini tamir ederek yikilan yerlerini yeniden yaptirmistir (Resim 23). Bu hükümdar zamaninda Sivas'in Nüfusunun 120.000'e vardigi söylenir. Fakat, çok geçmeden Mo?ollar'in Anadolu'ya akinlari ile durum degisti. 1231-1232 yillarinda Çermagon Noyin Kumandasinda Sivas'a kadar uzanan Mo?ollar sehrin kale disi mahallelerini yakip yiktilar ve birçok genimet alip götürdüler. bunlari Erzurum'a kadar takip eden Emir Kemalettin Mo?ollar'a yetisemedi. Sivas'in kesin olarak Mo?ollar tarafindan alinmasi 1243 yilinda oldu. Kösedagi Savagi :
Mo?ollar Baycu Noyin kumandasinda Sivas'in 80 km. kadar kuzeydogusunda bulunan Zara-Susehri arasindaki Kösedagi'nda II. Keyhusrev'in ordusunu dagittiktan(26 Haziran 1243) sonra sehrin üzerine yürüdüler. Sivas KadIsi Kirsehirli Necmettin, baglangiçta Baycu Noyin'e basvurarak sehri yakilip yikilmaktan kurtardi, halkin kiliçtan geçirilmemesini sagladi, ancak; Sivas Mo?ol askerleri tarafindan 3 gün yagma edildi. Baycu Noyin'in emri üzerine sehrin bütün kapilari kapatilarak yalniz Erzincan kapisi açik Birakildi. Kösedag Savagi ile Anadolu Mo?ol hakimiyetine girmis oldu. ilhanli nüfuzu altinda Selçuklu hakimiyetinin devam ettigi XIII. yüzyilin 2. yarIsinda Sivas siyasi kararsizliktan çok sikinti çekti. Bununla beraber, bugüne kadar gelen en degerli abidelerin bu sirada yapilmis olmasi ayrica dikkati çekmektedir. 1298'de ilhanlilar'a kasi isyan eden Sülemis önceleri muvaffak oldu, hatta Sivas'i bir ay süre ile muhasara ederek zaptetti ise de, sonunda maglup oldu. XIV. yüzyilin bagindan itibaren Anadolu, ilhanlilarin gönderdikleri Valiler tarafindan idare edilmeye baglandi (1303-1304). Bu valiler Selçuklu bassehri Konya'yi degil de daha merkezi durumda, temas imkani daha kolay olan Sivas'i merkez seçerek, müstakilmis gibi yasadilar. Bu siralarda Sivas'in çok önem kazandigi anlaislmaktadir. Abu'l-Fida XIV. yüzyilin ilk yarIsinda Sivas'i pek çok tüccari bulunan, meshur bir sehir olarak tasvir eder. Hamd Allah Al-Mustavfi Sivas'in zahire, meyve ve paMusunun bol oldusunu söyler (Sivas'ta pamuk yetistigi ifadesi hatali olup Cihannümaya kadar, daha bAska bir takim kaynaklarca da tekrarlanmistir.). Heyd, (Histoire Du Commerce Du Levant 1923) XIII. yüzyilda Konya, Suriye ve Irak tacirlerinin burada toplandiklarini, XIV. yüzyilda Sivas'in Avrupa ile baglanti halinde oldusunu ve burada bir Ceneviz Konsolosu bulundusunu kaydeder (Resim 24). XIV. yüzyilin ilk yarIsinda Sivas'i ziyaret etmis bulunan ibni Batuta, Seyahatnamesi'nde Sivas'i "Irak Melikinin Anadolu'daki sehirleri içinde en büyük olani" diye anlatir. sehrin inia tarzinin güzel, sokaklarinin genis, çasilarinin kalabalik oldusunu söyler. Bu sirada Sivas, ilhanli hükümdari Abu Said Bahadir Han'in Naibi olarak Anadolu'nun büyük bir kIsmini idare eden Emir Alaaddin Eratna hakimiyetinde bulunuyordu. Eratna daha sonra Memlük hükümdarinin himayesine geçmis ve Sivas ile Erzincan arasinda Karanbük'te Timurtas'in oglu küçük seyh Hasan'i bozguna uiratarak (1343) Sivas'ta istiklâlini ilân etmis, devletine merkez olarak da Sivas'i seçmistir. Eratna memleketini güzel idare ederek ilhanli tahakkümünden bikan halki memnun etmis, sukûneti saglamis, adaletinden dolayi halk kendisine Köse Peygamber ismini vermistir. Sivas, Kayseri, Nigde, Aksaray, Ankara, Develi, Karahisar, Amasya, Tokat, Merzifon, Samsun, Erzincan, sarkkikarahisar ve Çorum'dan ibaret bir devlet kuran Eratna Bey, âlim bir hükümdan olup, Arapça konusurdu. 1352 yilinda vefat eden Eratna'nin yerine iki oglundan biri olan Mehmet Bey geçti. Diser oglu Cafer Bey MIsir'a kaçt?, bir ara Mehmet Bey'e kasi veziri hoca Ali sah isyan ettiyse de Memlûklû'larin yardimi ile bertaraf edildi, 1365'de Mehmet Bey katledilerek yerine oglu Ali Bey getirildi. Ali Bey eilenceye düskün bir hükümdardir. Onun devrinde merkezin hakimiyeti gittikçe zayifladi. Valiler kendi baglarina hareket ettiler. Bunu firsat bilen Karamanoglu Kayseri'yi zaptederek Ali Bey'i Sivas'a kaçirtti. Kayseri KadIsi olan Kadi Burhaneddin, Ali Bey ile beraber Sivas'a kaçt? ve ona vezir oldu. 1380'de ölen Ali Bey'in yerine oglu II. Mehmet Bey getirildi. Pek küçük olan Mehmet Bey'i Kadi Burhaneddin tahttan indirdi ve hükümdârligini ilân etti. Eratna ailesi yarim yüzyil hüküm sürmüs, pek çok sikke (para) bastirmis, Sivas, Kayseri ve Tokat'ta bazi eserler yaptirmistir. Kadiliktan hükümdarliga çikan bu cesur ve âlim adamin babasi oguzlarin Salur kolundandir. Ana tarafindan ise Selçuklu devleti Maliye Nazir? Bedrüddin Mahmud'un kiz torununun ogludur. Kadi Burhaneddin Sam ve MIsir âlimlerinden orta tahsil görmüs, memleketine dönünce de bir süre ders okutMustur. Eratna oglu Ali Bey'e vezirlik, Ali Bey'in küçük ogluna naiblik etmis ve onu tahttan indirerek hükümeti eline almistir (1380). Kadi Burhaneddin sonralari kendisine aleyhtar olan Eratna sülalesi ve Amasya Bey'i Ahmet, Tokat Bey'i seyh Necip, Karaman oglu ve Erzincan hakimi ile mütemadiyen uiragmis, Memlûk ve Osmanlilarla da çarpiimaktan geri kalmamistir. 1389'da Sivas'i 40 gün muhasara eden Memlûklular'i çekilmeye mecbur ettigi gibi Çorum taraflarinda yildgrim Beyazit'in ordusunu da maglup etmistir. Kadi Burhaneddin eski müttefiki Akkoyunlu Beyi Kara Yülük Osman üzerine açtigi bir savasta rakibini küçümsemis ve bu küçümseme hayatina mal olMustur (1398). Timur tehlikesine kasi Memluklular'in ve Osmanlilarin dikkatini çeken Kadi Burhaneddin'in âni ölümü üzerine yerine Küçük oglu Alâaddin geçirildi ise de, Timur tehlikesine kasi sehir Osmanlilar'a teslim edildi. Kadi Burhaneddin gençliginde askeri terbiye görmüs, spor yapmis, âlim kiyafeti yerine asker elbisesi ile gezmeyi tercih etmis, kis geceleri ilmi tetkiklerdebulunarak kitaplar ve siirler yazmistir. Türkçe, Arapça, Farsça siirleri vardir. Türkçe olan bir divani (British Museum) da olup fotograflarla alinmis bir nüshasi Necip ASIM Bey'in tegebbüsü ile Ankara Milli Egitim Bakanligi Kütüphanesi'ne konulMustur. Bu divanin bazi parçalari 1922 yilinda Istanbul'da da basilmistir. Timur istilasini göz önünde tutan Kadi Burhaneddin, sehir surlarinin yanina derin hendekler açtirmis ve kaleleri tamir ettirmistir. timUR'UN sivAS'I IstiLASI
Büyük bir ordu ile Anadolu'ya giren Timur, yildgrim Beyazit ile kasilagmadan önce Erzincan üzerinden, 180.000 kigi ile sehri ansizin kusatti. Kalede 4000 kigi vardi. yildgrim Beyazit'in oglu ?ehzade Emir Süleyman kuvvet getirmek amaciyla sehirden çikti. Kusatilan sehre disaridan top ve mancilik Yagdgrildi, surlara lasim atilarak büyük gedikler açildi. sehir ancak 18 gün dayanabildi, kan dökülmemek sarti ile teslim olan müdafiler diri diri toprasa gömüldüler, sehir üç gün yagma edildi. 1402 yilinda Timur'un yildgrim Beyazit ile olan muharebesinde yildgrim'in maglup edilmesi üzerine de Sivas Timur idaresine geçmis oldu. Bu devirde Sivas çok harap edildi, bir kötülügü ifade etmek için su sözü deyim olarak Sivaslilar yillarca söyledi. "Sana öyle bir kötülük edeyim ki Timur Sivas'a etmemis ola".
Osmanli Devrinde Sivas
Timur'un tarihçisi serafettin Yazdî, Sivas surlarinin çok saglam oldusunu, kuzey, güney, dogu ve batinin hendeklerle kusatilmis oldusunu, 7 kapIsinin bulundusunu kaydeder. Evliya Çelebi'nin tasviri de bu hükmü desteklemektedir. A. Gabriel'de Timur'un Sivas surlarini tamamen yikmadigini, kale bedenleri ile kapilari tahrip ettigini yazar. Timur'un Anadolu'yu istilâsindan sonra Kadi Burhaneddin'in damadi olmasi muhtemel Mezit Bey Sivas'i elinde bulunduruyordu. Tarihte Fetret Devri diye anilan bu devirde Osmanli birligini saglayan Çelebi Mehmet Amasya'da oturmaktaydi. Sivas, Tokat, Samsun, Çorum sancaklari da Amasya'ya baglgdir. (1413) Mezit Bey topraklarini genisletmek için harekete geçince Amasya'da bulunan Çelebi Mehmet, Beyazit Pasa'yi onun üzerine göndermis ve Mezit Bey Sivas'ta yaptigi siddetli bir savunma savagindan sonra teslim alinarak Amasya'ya getirilmis ve hayati basislandiktan sonra uzun yillar devlet hizmetinde bulunMustur. Kadi Burhaneddin’in esir ediligi (E. Yavi) Hüseyin Hüsamettin, Amasya tarihinde, Mezit Bey'in Sivas hakimiyetinin 1408 yilina kadar sürdüsünü kaydetmektedir. Sivas'in harap olan kalesi Çelebi Sultan Mehmet tarafindan 1418 yilinda Ak Bey eli ile tamir ve ihya edilmistir. Mezit Bey’in Beyazit Pasa tarafindan kusatilmasi (E: Yavi) Sivas Gravürü- 1881 (Mecmuai’l-Alem) Sivas Vilayeti Haritasi 1901 (Sivas Müzesi’nde) Osmanli-Akkoyunlu kasilagmasi sirasinda, baginda Yusufça Mirza bulunan bir ordu 1472 yilinda Sivas ve Tokat'i yagmalamis ertesi yil Otlukbeli zaferinden sonra Sivas, dogudan gelecek tehlikelerden kesin olarak kurtulMustur. Çünkü Fatih 1475 yilinda Otlukbeli'nde Uzun Hasan'i yendikten sonra Akkoyunlar Devletini toplamaya çalisan egi Begum Sultan'in çalismalarini engellemek için Uzun Hasan'in küçük oglu usurlu Mehmet'e kizi (Gevher Han Sultan'i vermis ve onu dogu bölgesindeki tehlikeyi kasilamak üzere Beylerbeyi yapip Sivas'a göndermistir. Ancak kIsa bir süre sonra usurlu Mehmet'in öldürülmesi ile kizi Gevher Han Sultan ve torununu Sivas'tan Istanbul'a aldirmistir. Fatih, Uzun Hasan'in üzerine giderken Sivas'tan geçmistir. II. Beyazit ile Cem Sultan arasindaki anlagmazlikta, Cem Sultan taraftari Trabzonlu Mehmet Bey ile Sivas Beylerbeyi Süleyman Pasa'nin yaptiklari savagi, Süleyman Pasa kazanmistir. Cem Sultan bir ara Sivas üzerine yürümek istemiIse de Fatih'in Ankara civarinda oldusunu ögrenince geri dönmüstür. 1509 yilinda Sivas, Amasya, Tokat, Çorum yöresi siddetli bir zelzele geçirmis, halk 45 gün disarida kalmistir. Yavuz Sultan Selim, sah Ismail üzerine giderken ordunun bir kIsmini Sivas ile Kayseri arasinda Birakarak Susehri üzerinden Safevi topraklarina girmistir. 1527 yilinda Baba Zülnun ile Sülün oglu taraftarlari ayaklanarak Karaman ve Sivas Beylerbeyligi ordularini bozguna uiratmislardir. Uzun uiragmalardan sonra Diyarbakir ve Adana Beylerbeyi taraftarlari ile birlikte bu isyan bastirlmistir. Daha sonra II. Beyazit devrinin sonunda, ?ehzadeler isyani sirasinda vaziyetin kararsizligindan istifade ederek Anadolu'da genis sahalara yayilan sahkulu hareketini bastirmak üzere memur edilen Vezir-i âzam Hadim Ali Pasa Sivas havalisinde Gökçay mevkiinde çarpiima sirasinda ölmüstür. ?akîler de dogu hudutlarina çekilerek sah Ismail ile birlesmislerdir. Osmanli hakimiyeti altinda Sivas büyük bir eyalet merkezi olMustur. XVI. yüzyilda Eyalet-i Rûm (Anadolu Eyaleti) denilen Sivas eyaleti, Pasa Sancagi olan Sivas'tan bAska Amasya, Çorum, Yozgat, Divrigi, Samsun ve Arapkir Livalarini ihtiva etmek üzere Orta Firat havalisinden, Orta Karadeniz bölümüne kadar uzaniyordu. XVII. yüzyilda baga geçen paDisahlarin çogunun dirayetsiz olmasi nedeni ile Anadolu'da isyanlar birbirini takip etmistir. Sivas ve yöresi isyanlarin merkezi durumuna gelmistir. kapikulu ve timarli askerlerin bozulmasi, rüsvet, iltimas ve haksizliklar ile uzun süren harpler sonucu bu isyanlar çikmistir. Yukaridaki sebeplerin yogunlastigi bir sirada Yozgatli Celal adli bir eIkiya, etrafina topladigi binlerce adami ile ilk isyani çikarmis, bundan sonraki isyanlarin hepsine Celâli Isyanlari denilmistir. En önemlileri Karayazici Delihasan, Canbolatoglu, Kalenderoglu, Abaza Mehmet Pasa ve Vardar Ali Pasa isyanlaridir. iran savaglari sirasinda, 1635 yilinda, PaDisah IV. Murat bir ara Sivas'a gelmistir. XVIII. yüzyilin ikinci yarIsinda Sivas, zaman zaman Çapanogullari'nin tesiri altinda kalmis, Valiler ve Derebeylerinin devlete kasi bAskaldirma hareketlerinden çok zarar görmüstür. Bu zamanda Sivas'in ekonomik önemi ile beraber nüfusu da azalmistir. XIX. yüzyilda Tanzimat ve mesrutiyet devirlerini önceki dönemlere nispetle daha sakin geçirmis ve oldukça verimli çalismalar yapilmistir. Halil Rifat Pasa'nin yol davasindaki büyük çalismalari "Gidemedigin Yer Senin Degildir" sözü ile deger bulMustur. REgit Akif Pasa devlet idaresine sagladigi hürmet ve güvenle, Muammer Bey'in okul yaptirma açtirma yolundaki çabalari sükranla anilmaktadir 500 yillik bir süreden sonra, Timur'un yiktigi ve harap ettigi Sivas'a belirli bazi eserler yapilmis ve Sivas bu sekilde Cumhuriyet Hükümetine teslim edilmistir.
|